12 Mart 1995 Gazi Mahallesi’nde üç kahvehanenin kontrgerilla tarafından taranması ile başlayan ve İstanbul’un diğer mahallelerine de yayılıp 22 kişinin ölümü yüzlerce kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan katliamın sorumluları hala hesap vermedi. Cinayet işledikleri belgelenen tetikçilere verilen göstermelik cezalar bile ertelenirken, müdahillerin katılımına yönelik engellemeler ve organize faşist saldırıların gölgesinde süren yargılama süreci katliam mağdurları ve mağdur yakınları açısından adeta işkenceye dönüştürüldü.
20 polis hakkında açılan davada ceza çeken polis olmadı. Dört kişiyi öldürdüğü tescillenen Adem Albayrak altı yıl sekiz ay, en az iki kişinin katili Mehmet Gündoğan ise üç yıl dokuz ay hapse mahkûm edildi ancak cezaları ertelendi. Diğer 18 sanık polis ise beraat ettirildi.
Aradan geçen 17 yılın 10 yılında iktidar olan AKP, “Ergenekon” davasında açığa çıkan kimi yeni bulgulara ve bazı emniyet görevlilerinin açıklamalarına rağmen dosyanın bir daha açılmaması için elinden geleni yaptı. Sivas Katliamı Davası’nın zamanaşımına uğratılmaması için verilen teklifleri Meclis’te reddeden AKP iktidarı, bu hamlesiyle Gazi Katliamı ve benzeri davaların üzerine gidilmesini engellemiş oldu.
İktidar mücadelesinde ters düştüğü bir kısım kontrgerilla eskisini hapse atıp yargılayan AKP, devletin siyasi cinayet ve katliam geleneğini ise sıkı sıkıya yaşatıyor. Ne Maraş, Sivas, Gazi gibi önceki iktidarlar dönemindeki katliamları sorgulatıyor ne de Hrant Dink, Şerzan Kurt, Roboski (Uludere) gibi kendi iktidarında işlenen cinayet ve katliamların hesabını soruyor. Aksine katilleri ve sorumluları himaye ediyor, milletvekili, bakan, vali, polis şefi, komutan mertebesine yükseltiyor.
Kontrgerilla AKP döneminde, kitlesel tutuklamaları öne çıkararak yöntem değiştirmiş gibi görünse de faili meçhullerin ve katliamların ardı arkası gelmiyor. İktidarın katliam davalarında sergilediği tutum da “katleden devlet” geleneğinin yaşatılmak istendiğini gösteriyor. AKP Maraş’ın, Sivas’ın katillerini korurken, Adıyaman’da Alevilerin kapıları işaretleniyor. AKP Gazi’nin katillerini korurken, Roboski’deki 34 köylüyü bombalayanlara dava açmak ne kelime, teşekkür ediyor.
Biz ne “ileri demokrasi” safsatalarına prim verdik ne de Ergenekon davasıyla konrtgerillanın yargılandığı masallarına inandık. Özel Yetkili Mahkemeler ve Terörle Mücadele Yasası ile muhalefete karşı bir siyasi soykırıma yönelen AKP iktidarının, katliamcı geleneği terk etmediğini Agos’un önünde, Uludere’de, “durmayanı vurma” hakkına erişen polisin kurşunuyla işlenen onlarca yargısız infazda, katliam mağdurlarını jandarma barikatlarıyla karşılayan Maraş’ta, Alevi ailelerinin kapılarının işaretlendiği Adıyaman’da, Dink davasında, Gazi davasında, Sivas davasında görüyoruz.
AKP’nin "ileri demokrasisi" karşısında adalet isteyen milyonlar var. AKP faşizminin karşısına dikilip meydan okuyoruz.
Katliamcı gelenek AKP’yle sürüyor!
Gazi Katliamı’nın sorumluları yargılansın!
Sivas’ta zaman aşımı olmaz, Sivas’ı unutmuyor, affetmiyor, hesap soruyoruz.
Özge Ozan
İstanbul Halkevi Başkanı