Bugün Bolu’da yaşananlar gözünü rant bürümüş AKP’nin hukuk tanımazlığını bir kez daha göstermiş oldu. Daha önce 45 yıllık Halkevi binası için “inşaat durdurma zabtı” düzenleyen ve Halkevi binasını mühürleyen belediyenin bu uygulamalarına karşı açtığımız dava sonucu mahkeme yürütmeyi durdurma kararı almıştı.
Kararın ardından daha mahkeme süreci tamamlanmadan 26 Eylül tarihinde Genel Merkezimize yapılan tebligatla 27 Ekim’de yıkım yapılacağı bildirilmiştir. Bunun üzerine Genel Başkan Yardımcımız beraberinde bir heyetle Bolu’ya gitmiş, Bolu Valisi’yle görüşmeler yapmıştır. Belediye ekiplerinin ilk yıkım girişimi orada bulunanlar tarafından engellenmiştir.
Ardından çevik kuvvet polisleri ve zabıtalar eşlinde gerçekleşen ikinci saldırıda binayı korumak isteyen insanlar dövülerek, kelepçe takılarak gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınanlar arasında Genel Başkan Yardımız Samut Karabulut ve Bolu Halkevi Başkanımız Sualp Güler ve Türkiye Komünist Partisi’nden de bir arkadaşımız bulunmaktadır. Ayrıca polisin attığı gazdan etkilenen 2 kişi hastaneye kaldırılmıştır. Ayrıca yıkım saldırısı binanın elektriği, suyu ve doğalgazı kesilmeden başlatılmıştır.
AKP’nin hukuku da adaleti de budur. Kendi mahkemelerinin kararına uyma, hukuksuzluğa direnen insanları kelepçeleyerek gözaltına al, polis otobüsünde işkence yap.
AKP ülkemizin her karış toprağını rant alanı olarak görmektedir. Azgınca saldırganlığının nedeni de bu talana dur denilmesinden duyduğu rahatsızlık ve korkudur. Halkevleri talan politikalarına karşı mücadele etmeye devam edecektir.
Bizler Halkevlerimizi, yaşamımızı, geleceğimizi, AKP iktidarının doğayı, yaşamı yok sayan neoliberal kentsel yağma politikalarına teslim etmedik, etmeyeceğiz.
Gözaltına alınanlar derhal serbest bırakılsın. Halkın yaşam hakkını yok sayan, Halkevleri’ne saldıran yetkililere karşı hukuki ve meşru mücadelemizi sürdüreceğimizi tüm kamuoyuna duyururuz.
Oya ERSOY
Halkevleri Genel Başkanı