TEKEL işçisi direnişi sürdürüyor. Ekmeği, geleceği, onuru için direniyor.
TEKEL işçisinin direnişi çocuğunu nasıl okutacağını kara kara düşünen, okula gönderirken cebine harçlık koyamayan velinin, hastanede tedavi olamayan hastanın, güvencesiz çalışan milyonlarca emekçinin, şimdi güvenceli olsa bile hakları her gün budanan milyonların, milyonlarca işsizin, borç içindeki esnafın, toprağını ekemeyen, ektiğinden kazanamayan çiftçinin, öğrencinin, bütün bir halkın direnişidir.
Başbakan bu yüzden direnişten nefretle söz ediyor, amacın hak aramak olmadığını söylüyor. “Kusura bakmasınlar bu ülkenin sahipleri var, bu ülke yolgeçen hanı değil” diyor Ve işçiyi tehdit etmekten geri durmuyor “bu ay sonuna kadar sabredeceğiz” diyor. Oysa herkes biliyor ki bu ülkenin sahipleri sermaye sahibi patronlar ve onun temsilcisi olan AKP ve başbakan değil, emekçilerdir, halktır yani TEKEL işçisidir. AKP halk düşmanlığını bir kez daha tescillemiştir.
AKP Hükümeti halktan korkuyor. Yüz binlerce 4 C’linin yakasına yapışmasından korkuyor. Önümüzdeki dönem 4 C statüsüne geçireceği emekçilerin direnişinden korkuyor. Haklarını söke söke alan emekçinin halka örnek olmasından korkuyor. Çalışma bakanı “Hadi TEKEL işçisini 4 C’li yapmadık, diğer 4 C’lilere ne diyeceğiz” diyerek itiraf ediyor.
Korkunun ecele faydası olmadığını göstermek boynumuzun borcudur.
Gün TEKEL işçisinin direnişini büyütme günüdür, TEKEL olma günüdür. 4 Şubatta Genel Grev var. Genel grevi halk grevine çevirelim. Tekel işçisi kazanırsa tüm işçiler kazanacak, halk kazanacak.
Haydi genel greve haydi halk grevine, haydi halkın gücünü göstermeye.