7 Ekim günü Habertürk gazetesinin “Kadına şiddette son nokta” başlığıyla verdiği sürmanşetinde yer alan bir fotoğraf binlerce kadının tepkisi çekmiştir.

Tepkinin nedeni kadına yönelik şiddetin haber yapılması değildir. Bir gazetenin kadına şiddeti haber yapması, konunun görünürlük kazanmasındaki rolü önemlidir. Ancak haberin yapılış biçimi bir taraftan gazetecilik etik kurallarını ihlal ederken, diğer yandan kadınların ölü bedenlerini dahi sergilenecek bir malzeme haline getirmiştir. Bu haber, 2 çocuk annesi bir kadının son anlarını manşetlere taşıyarak bu trajediden etkilenen insanların acılarına duyarlı olmaktan çok uzaktadır. Bugün ölü bir kadın bedeni pornografik bir biçimde kullanılmıştır.

Ancak bu gazete için balık baştan kokmuştur. Gazetenin genel yayın yönetmeni Fatih Altaylı 2002’de radyo programı yaptığı dönemde Avukat Eren Keskin hakkında “Keskin’i ilk gördüğüm yerde cinsel tacizde bulunmazsam namerdim” sözleriyle tecavüz tehdidinde bulunmuştu.

Bu zihniyetin çıkardığı gazeteden ne beklenebilir?

Gazetenin taciz, şiddet gibi konuları haber yapma siciline bakarsak Habertürk’ün bu konudaki samimiyetsizliği bir kez daha ortaya çıkacaktır. Erkek egemen ideolojinin kadına biçtiği roller medyada kadın cinselliğini, kadın bedenini pornografik malzeme halinde sunmasıyla somutlaşıyor. Son yıllarda dizilerde artan tecavüz sahneleri durumun meşruluğunu sağlayan ve bu zihniyeti besleyen şekillerde veriliyor. “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisinde tepki toplayan sahneler Habertürk’te “Fatmagül’ün donu” başlığıyla verildi ve hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

Kadına yönelik şiddete karşı duyarlılık gösterdiğini söyleyen ve tepki telefonlarından sonra da söylemeye devam edecek olan Habertürk ve Fatih Altaylı kadınların güvenini çoktan kaybetmiştir. Habercilikte kadına yönelik şiddet ve cinsel taciz vakalarının pornografik şekilde verilmesi, vurucu, sansasyonel resim kullanma, terör, dehşet ve şok haber yapma mantığı medyada son bulmalıdır.

Her gün onlarca kadının öldürüldüğü, şiddete, tacize uğradığı ülkemizde kadınların yaşadığı acıların reyting malzemesi olarak kullanılmasına izin vermeyeceğiz. Kadın düşmanlığını körükleyen kurum-kuruluş ve kişilerin ağzından, kaleminden çıkan her söz, yazı, haber karşısında kadınları bulacaktır.

HALKEVCİ KADINLAR