Kadına yönelik şiddet olayları son sekiz yılda yüzde 1400 arttı. Erkekler Ocak ayında 17 kadını öldürdü. 4 kadın ve yedi çocuk tacize, dört kadın ve 15 çocuk tecavüze maruz kaldı.

Dün ( 25.02.1011) Ankara’da Yüksel Caddesi’nde yaşanan polis saldırısı, kadına yönelik şiddetin tırmandığı bir dönemde, polisin kadın düşmanı tavrını bir kez daha kanıtladı.

Yüksel Caddesi’ndeki stantları kaldırmak isteyen polis, çevik kuvvet ekibi ile sokağa saldırdı. Stantların etrafındaki insanları dayakla gözaltına almaya çalıştı. Bu da yetmezmiş gibi sivil polisler devreye girerek insanların ayaklarından çekerek gözaltı yapmaya çalıştı. O sırada Halkevleri MYK üyesi Dilşat Aktaş arkadaşımız da polisin bu tavrı karşısında emniyet görevlilerini sakin olmaya davet ederken sivil polisin attığı yumrukla darp edildi. Öfkeden gözü dönmüş polis, peş peşe iki defa yumrukladı. Arka arkaya aldığı yumruk darbeleri yüzünden gözü kararan, sendeleyen ve ağzından kan gelen arkadaşımıza apaçık polis şiddet uygulamıştır. Bu yüzden kimse şiddet uygulayan polisi korumaya, kollamaya kalkmasın. Arkadaşımıza şiddet uygulayan erkektir, polistir, erkek şiddetinin devlet yüzüdür.

Bu yaşanan bir ilk değildir. AKP hükümetinin erkek egemen, cinsiyetçi, gerici politikalarının bir uzantısıdır. O nedenledir ki evde, iş yerinde, okulda, sokakta her an her kadın bu şiddetin tehdidi altında yaşamaktadır. O nedenledir ki kadına yönelik şiddet sistematikleşmektedir.

Kadınları şiddetle, cinsiyetçi tutumlarla sokaktan ve mücadeleden uzaklaştırmayacaksınız. Bizler sokakta gerçek eşitlik için mücadele ederken söz konusu polis şiddetini de yargıya taşıyacağız. 28 Şubat Pazartesi günü suç duyurusunun ardından, Adliye önünde basın açıklaması yapacağız. Kadına yönelik şiddeti ve bu şiddetin taraflarını bir kez daha teşhir edeceğiz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadına yönelik şiddete karşı bütün kadınlar omuz omuza bu mücadeleyi yükseltecek.