Halkevleri, dünyada ve ülkemizde acı tatlı birçok olaya tanıklık etmiş 76 yaşında ulu bir çınardır. 1932 yılında kurulan Halkevlerinin tarihi bir mücadeleler tarihidir.
Kuruluş döneminde dışlanmış, cehalet içinde bırakılmış bir halkı tarih sahnesine çıkarmıştır. Halkevleri çalışmalarının sağladığı aydınlanma ve bilinçlenme sayesinde dünyadaki gelişmeleri izleyen, ülkesinde olup bitene seyirci kalmayan, çağdaş ve bilimsel düşünebilen bir insan tipi yaratılmasına katkı sağlamıştır. Kültür ve sanatı bir avuç seçkinin işi olmaktan çıkarıp kitlelere mal etmiş, büyük bir aydınlanmanın öznesi olarak görevini layıkıyla yerine getirmiştir.
60’lı yıllar emekten yana değerlerin yükseldiği, emperyalizme karşı kurtuluş savaşlarının verildiği ve sosyalizmin dünya halkları için umut olduğu bir dönemdir. Halkevcilerin yeni görevi kitleleri, dünyanın eşitlik, özgürlük ve barıştan yana yüzü ile buluşturmak ve gerçek kurtuluşun nasıl ve nerede olduğunu bilince çıkarmaktır. Arayışlar ve yoğun tartışmalardan sonra demokrasi mücadelesini önemseyen, emekten yana bir halkevcilik kabul görmüştür. 1980’lere doğru Halkevleri, halkın bütün sorunlarının tartışıldığı ve çözüm yollarının arandığı ‘halkın muhalefetevleri’ anlayışına kavuşmuştur.
12 Eylül sonrası Halkevleri, 1988 yılında yeniden örgütlenme şansı yakaladığında yokluk ve yoksunluk içindedir. Halkın darmadağın ve sahipsiz olduğu bir dönemde, Halkevlerine her zamankinden çok gereksinim olduğu iddiasıyla yola çıkılmıştır. 8-10 yıllık bir deneme-yanılmadan sonra yeni liberal sömürü politikalarının her şeyi ve herkesi çökerttiği ülkemizde, yoksullaşan halkın yaşamı içerisinden yeni bir örgütlenme ve mücadele anlayışı yeşertilmüştür. Sosyal devletin çökertildiği, halkın sınırlı kazanımlarının bile elinden alındığı 2000’li yıllarda halkın hakları öne çıkarılmıştır. Bu hakların kullanımı yolunda bir mücadele kültürünün geliştirilmesi doğrultusunda çalışmalar sürdürülüyor.
Değişen dünyada Halkevlerinde de belli dönüşümler oldu; ama misyonu değişmedi. Her zaman gücümüzü halktan aldı ve halkın örgütü oldu. Bu yüzdendir ki olanaksızlıklara ve engellemelere rağmen, ele aldığı proje ve kampanyaları yüzünün akıyla sonuçlandırdı. Kimliğini yitirmeden kendini her dönemin gereksinimlerine göre donanımlı kılmayı başardı. Daha iyi bir yaşam için halkın söz ve karar sahibi olmasına çaba sarf etti.
Kamusal alanın tasfiye edildiği, halkın eğitim hakkının zorunlu bağışlarla, sağlık hakkının genel sağlık sigortasıyla, barınma hakkının kentsel dönüşümle projeleriyle, ulaşım hakkının zamlarla gasbedildiği bir dönemde Halkevleri “Halkın Hakları Var” diyor. Gericiliğin türbanla sarıp sarmalandığı, ılımlı islam projesinin hayata geçirilmeye çalışıldığı bir dönemde AKP’nin özgürlük diye pazarladığı yalanları bir bir ortaya döküyor. Mecliste yapılmayan muhalefeti mahallelerde, sokaklarda yapıyor.
Her döneminde halkın ilerici taleplerini savunan, onun “muhalefetevi” olan Halkevleri 76 yıldır bu yolda yürümeye devam ediyor. Devam edecek.