Halkbank aracılığıyla gerçekleştirilen döviz vurgunuyla ilgili Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş tarafından yapılan suç duyurusunda, döviz kurunun düşük gösterilmesine neden olanlarla bu durumdan çıkar elde edenler arasındaki bağlantının tespit edilerek sorumluların cezalandırılması istendi

31 Ağustos 2018 tarihinde saat 22.00 sularında Halkbank’tan ucuza dolar ve euro satımı yapılmasıyla ilgili olarak Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu.

31 Ağıustos 2018 tarihinde saat 22.00-22.30 arasında doların fiyatı 6.55 TL civarında seyrederken Halk Bankası internet bankacılığı üzerinden 4 TL’nin altında, Euro’nun fiyatı ise 7 TL’nin üzerinde seyrederken Halk Bankası internet bankacılığı üzerinden 4.5 TL’nin altında gösterildi. Halkbank tarafından yapılan açıklamada durumun sistemsel bir arızadan kaynaklandığını belirtildi. Fakat bu durum suç duyurusunda bulunan Aktaş’a göre yarım saatlik süreye ilişkin TCK’de suç sayılabilecek bazı şüpheler oluşturmuştur:

1- Bu işlem kimler tarafından nasıl yapıldı?

2- Bu durumda kim ne kadar döviz elde etti?

3- İşlemi gerçekleştirenler ile bu durumdan kar edenler arasındaki bağlantı nedir?

Suç Duyurusu ile ilgili olarak toplumsalhukuk basın ekibinin sorularını yanıtlayan Aktaş’ın avukatı Av. Seçkin Türkoğlu şunları söyledi:

Döviz kurları ile ilgili bilgiler Bloomberg’ten alınmaktadır. Kurlar üzerinde %2’den fazla bir değişiklik olduğunda sistem kendini bir süreliğine kilitler ve kurlar kontrol edilir. Böylesine ciddi bir değişiklikte sistemin kendisini kilitlememesi ciddi bir hatadır. Bu süreçte birçok kişinin işlem yapmasının; kamuoyunda kuşku uyandırmasından daha doğa bir şey yoktur.” dedi. Daha sonra Halkbanktan yapılan Bankanın zarara uğramaması ve düşük kurdan işlem yapan hesapların dondurulması ile ilgili açıklamalar sorulduğunda: “Bir hukuk devletinde kimse kimsenin açıklamalarına güvenmek zorunda değil. Suç şüphesini faili olduğu düşünülen kurum’un açıklamalarında suçun işlendiğinin açıklanması beklenilemez. Şüphe hep baki kalacaktır. Bu durumda savcılığın üzerine ciddi bir görev düşmektedir; O da; suçun işlenip işlenmediğini araştırmak ve konuyla ilgili kamuoyunu aydınlatmaktır.