Ülkemizin ve bütün halkların başı sağolsun ...
Suruç'da, bu ülkenin çocuklarını gençlerini vahşice katledenlere lanet olsun ...
Ancak, katile lanet okumak, elbet işin kolay kısmıdır. Asıl önemli olan, katili yaratanı, onu büyütüp besleyeni, onu cesaretlendirip insanların üzerine süreni, yani sözün özü; katilden ve katliamdan asıl sorumlu olanı bulmak ve yargılamaktır.
Suruç'da gerçekleşen katliamın asıl sorumluluğunun, bildik icraatları ve söylemleri ile, AKP iktidarına ait olduğu, bir yargının yada eleştirinin ötesinde, bütün çıplaklığı ile ortada duran somut bir gerçektir.
Bu ülkenin çocuklarını gençlerini katleden insanlık düşmanı caniler sürüsünün, kimler tarafından beslenip büyütüldüğü, kimler tarafından himaye görüp cesaretlendirdiği, herkesin bilgisi dahilindedir.
Anayasal bağımsızlığı yitirmiş, işin aslı hiç bir zaman da bağımsız olamamış Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, AKP iktidarının belli başlı aktörlerinin bu güne kadar kullandığı nefret söylemi dahi, şüphesiz yaşanan katliamdaki sorumluluklarını birkez daha teyit etmektedir.
Asıl acı olan, herkesin bildiği bu karanlık tablo karşısında, bu ülkede hukukun, adaletin, hak ve özgürlükler ile bütün yurttaşların güvencesi olması gereken kurumların içinde bulunduğu acizlik, korkaklık ve bilinçli körlüktür.
Bu karanlık tabloya yol açan ülke yöneticilerine karşı demokratik eleştirilerini dile getiren yurttaşları yakalayıp cezalandırma konusunda, sahiplerinin takdirini kazanmış olağanüstü bir çabayı her daim gösteren yargı ve kolluk, bu ülkenin güvenlik güçleri; ne yazık ki Reyhanlı'da, Diyarbakır'da yaşanan katliamları seyretmekle yetinmiştir ve belli ki şimdi Suruç'da da aynı seyirci pozisyonunu sürdürmektedir.
Bizler, gözü gören, kulağı duyan ve herkes gibi akıl ve vicdan sahibi olan yurttaşlar, aynı zamanda hukuk insanları olarak; bütün bu gerçekler karşısında, başta Recep Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu, Efkan Ala ve Hakan Fidan gibi öne çıkan şahsiyetler olmak üzere, yaşanan insanlık suçlarına iştiraki olanlar hakkında, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvuru sürecinin hazırlıklarını başlattığımızı, ülkemiz ve dünya kamuoyuna ilan ederiz.
İnsanlığa karşı suç işleyen cani sürülerine verdikleri destek ile, önce Suriye ve Irak'ın, şimdi de ülkemizin kan gölüne dönüşmesine yol açanlar, açıkça insanlığa karşı suç işlemişlerdir ve adalet önünde bunun hesabını vermeleri gerekmektedir.
Bütün duyarlı meslektaşlarımızı ve hukuk kurumlarını da aynı yolda çabaları derhal başlatmaya davet ediyoruz.
Ancak biliyoruz ki, bir mahkeme hükmünden çok daha önce, adı geçenlerin hükmü insanlığın vicdanında verilmiştir.
HALKEVLERİ HUKUK DAİRESİ