Halkın fermanı sokakta yazıldı:
Bu düzen değişmeli! Saygı, Özgürlük, Adalet, Barış, Eşitlik istiyoruz!
Erdoğan’ın çürümüş diktatörlüğüne karşı saygı, özgürlük ve adalet istemiyle patlak veren Haziran İsyanı sürerken AKP iktidarı, sonuna doğru ilerliyor.
Ancak Erdoğan'ı adım adım çöküşe sürükleyen halkın direnişi, forumları ve eylem platformlarıyla kürsülerini oluşturmasına karşın, Türkiye'nin yeni iktidarını şekillendirecek politik muhalefet merkezini oluşturabilmiş değildir.
AKP'nin gerici-neoliberal diktatörlüğüne karşı patlak veren halk isyanının emperyalizme, neoliberalizme ve faşizme karşı, bağımsızlıkçı, eşitlikçi ve özgürlükçü karakterini görünmez hale getiren kör bir "AKP karşıtlığı"na indirgenmesi ne yazık ki mümkündür. Bu nedenle, Erdoğan'ın çürümüş diktatörlüğünün yerinin CHP-Cemaat-sağ bileşimi kanalıyla aynı çürümüş kurumsal politika merkezleri tarafından doldurulması tehlikesi; halkın saygı, özgürlük ve adalet hareketinin karşısında bir başka büyük tehlike olarak dikilmektedir.
AKP iktidarının vahşi saldırganlığı karşısında direnen halk güçleri, saygı, özgürlük ve adalet istemlerini boğuntuya getirecek tezgahları boşa çıkarmalıdır.
Bunun için halk isyanının temel çağrısı olarak halkın istemlerini açık ve basit ifadelerle ortaya koyacak acil ve vazgeçilmez talepler dizisinin isyanın meşru politik öznelerinin ortak gücüyle ifade edilmesi ve 30 Mart sonrasının kaotik siyasi ortamında halk isyanının belirleyici bir güç ve irade merkezi haline getirilmesi yaşamsal önemdedir.
Gelişmekte olan siyasi krizde halkçı, devrimci, demokratik siyasi bir alternatif yaratabilmek için sosyal demokrasinin solundan, sosyalistlere ve Kürt siyasal hareketine kadar uzanan tüm ilerici siyasal güçlerin işbirliği halinde halk isyanının ortak hareket temelini oluşturması bugünün yakıcı görevi olarak karşımızda durmaktadır.
Sokakta, halk isyanının içinde ilan edilen ferman, böylesi bir ortak hareket temeli için yol göstericidir:
Saygı istiyoruz!
Türkiye toplumunu oluşturan bütün insanların etnik kimliğine, cinsel yönelimine/kimliğine, inancına saygı gösteren, Alevilerin eşit yurttaşlık hakkının tanındığı ve herkesin kendisini içerisinde eşit ve özgür hissettiği, bir kamu düzeni istiyoruz. Tüm yurttaşların eşit ve etkin katılacağı, doğrudan demokrasiyi temel alan, toplumcu, demokratik bir cumhuriyet istiyoruz.
Özgürlük istiyoruz!
Herkesin ihtiyaç duyduğu her alanda örgütlenme, ifade ve iletişim özgürlüğünün teminat altına alınmasını istiyoruz. Örgütlenme, ifade ve iletişim özgürlüğünü tehdit eden bütün kurum ve düzenlemelerin kaldırılmasını, en yoksul ve en zayıf insanın en zengin ve en güçlü insan karşısında haklarını ve özgürlüklerini savunabilmesini sağlayacak yeni bir haklar ve özgürlükler düzeninin kurulmasını istiyoruz.
Adalet istiyoruz!
İnsana karşı, özgürlüğe karşı, halka karşı suç işleyen, çalan, öldüren, yağmalayan bütün güç ve iktidar sahiplerinin yargılandığı, cezalandırıldığı bir Türkiye istiyoruz. Yeni zorbalar, yeni cellatlar, yeni sansürcüler, yeni hırsızlar istemiyoruz. Halkın örgütlü, eşit ve özgür iradesiyle yaptığı ve uygulamasını doğrudan doğruya denetlediği yeni bir hukuk ve hukuk düzeni istiyoruz.
Barış İstiyoruz!
Kürt sorununun özgürlükçü, demokratik çözümünü, sorunu "bastırmak" için yaratılmış olan tüm baskı aygıtlarının tasfiye edilmesini, bu sorun nedeniyle yaratılan siyasal, toplumsal ve ekonomik tahribatın giderilmesini, başta Ortadoğu olmak üzere emperyalist savaş politikalarının terk edilmesini istiyoruz.
Eşitlik İstiyoruz!
Emekçi halkı yoksulluğa ve kölece çalışmaya sürükleyen neoliberal politikalara son verilmesini, asgari ücretin insanca yaşayacak düzeye çıkarılmasını, başta taşeron çalıştırma olmak üzere tüm güvencesiz çalıştırma biçimleri yasaklanarak sendikal örgütlenmenin ve iş güvencesinin temel bir hak olarak tanınmasını, insanca bir yaşamın vazgeçilmez şartları olan su, enerji, ulaşım, barınma gibi temel hakların güvence altına alınmasını, ekolojik yıkımın durdurulmasını, başta enerji ve tarım olmak üzere üretimin tüm alanlarının ekolojik önceliklere uygun bir biçimde yeniden yapılandırılmasını ve başta eğitim ve sağlık olmak üzere özelleştirilen ve tasfiye edilen tüm kamu hizmetlerinin kamucu, eşitlikçi ve demokratik bir temel üzerinde yeniden yapılandırılmasını istiyoruz.
Oya Ersoy
Halkevleri Genel Başkanı