AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana “açılım” adı altında savaş politikalarını derinleştirme siyaseti, görülmemiş bir tutuklama terörüyle birlikte ilerledi.

14 Nisan 2009’dan başlayarak  “KCK Operasyonu” adı altında Kürt halkının meşru temsilcilerini, seçilmişleri, Kürt siyasetçileri, öğrencileri, sendikacıları, akademiysen, hukukçu ve aydınları hedef alan gözaltı ve tutuklama saldırısı iktidarın Kürt sorununda çözümsüzlük noktasında irade beyanıdır.

Binlerce insanı cadı avına benzer bir yöntemle tutuklayan, anadilde savunma hakkını tanımayan, özel yetkili mahkemeler ve terörle mücadele kanununu Kürt halkını susturma, sindirme, baskılama araçlarına dönüştüren iktidar özel olarak siyasal alanı tasfiyeye çalışmaktadır. Asıl olarak BDP’yi hedef alan bu saldırılara karşı durmak tüm toplumsal muhalefet güçlerinin görevidir.

Bugün AKP iktidarının ekonomik, siyasi politikalarına karşı çıkan herkes özel yetkili mahkemeler başta olmak üzere yargının ve polisin hedefindedir. Henüz daha KESK’e yönelik saldırı 28 kişinin tutuklamasıyla sonuçlanırken 2 Temmuz’da 147 kişinin tutuklu olduğu, 196 kişinin yargılandığı dava Silivri’de başlıyor.

2 Temmuz Sivas katliamının yıldönümüdür. Sivas’ta katledenleri aklamaya soyunanların Roboski’de katliamı gerçekleştirenleri 6 ay geçmesine rağmen korumaya devam ettiği koşullarda bugün halkların kardeşliğini savunmak için adaletsizliğe karşı çıkmak kritik önemdedir.

Halkevleri 2 Temmuz’a giderken ülkenin dört biryanında Sivas’ta yaşamını yitiren aydınlarımızın hesabını sormanın ancak gericiliğe- faşizme karşı mücadele etmekle mümkün olduğunu ifade eden eylem ve etkinlikler yapıyor/katılıyor.  Halkevleri aynı zamanda 2 Temmuz’da Silivri’ye giderek görülecek davayı takip edecektir. Çünkü biliyoruz ki gericiliğe-faşizme karşı mücadele halkların özgürce ve eşit olarak yaşadıkları bir ülke kurma mücadelesidir.

Özel Yetkili Mahkemeler ve Terörle Mücadele Yasası kaldırılmalıdır. Seçilmiş siyasetçiler, BDP yönetici ve üyeleri, aydınlar, akademisyenler hukukçular bugün özgürlük, eşitlik ve barış için mücadele eden politik mahpuslar serbest bırakılmalıdır.

Oya Ersoy

Halkevleri Genel Başkanı