Yıllardır “Sağlıkta tasarruf olmaz, halkın sağlığı tüccar siyasetiyle tehlikeye atılamaz” diyen Halkevciler olarak Tayyip Erdoğan’a soruyoruz!
Hani hastanede kimse rehin kalmayacaktı?
Ömer Mantaş’ın oğlu evlerine internet bağlamak için bir alt kata kablo sarkıtmak istedi. Ancak yüksek gerilim hattının çok alçaktan geçmesi sebebiyle oluşan manyetik alan kablonun yüksek gerilime yapışmasına sebep oldu. İçeriye adeta bir alev topu gelmesiyle büyük bir facia yaşandı. Bu durum, evde bulunan Mentaş’ın eşi ve oğlu yanarak ağır yaralanmasına, annesinin ise ölümüyle sonuçlandı.
Önce Bakırköy Devlet Hastanesi’ne kaldırılan yaralılar, Bakırköy Devlet Hastanesinde yanık ünitesi olmadığı için Özel Vatan Hastanesine sevk edildiler. Kendisi SSK’lı, annesi ise emekli sandığına bağlı olmasına rağmen Ömer Mantaş hastanede 80 milyarlık bir borç ve zorla imzalatılan bir boş senetle başbaşa bırakıldı.
Açıkça görülüyor ki ; Hayatımız da sağlığımız da tüccarların insafına terk edilmiş durumda. Yüksek gerilim kablosunu yerleşim birimlerinin üzerinden sorumsuzca geçiren anlayış buradan yanarak ölen ya da ağır yaralanan yurttaşlarını da tüccarların insafına terk ediyor.
Yıllardır “Sağlıkta tasarruf olmaz, halkın sağlığı tüccar siyasetiyle tehlikeye atılamaz” diyen Halkevciler olarak Erdoğan’a soruyoruz!
Hani hastanede kimse rehin kalmayacaktı?
Bu gün seçim meydanlarında övünerek broşürlerini dağıttığınız “sağlıkta dönüşüm projesi” ile siz ancak halkın sağlığı üzerinden para kazandırdığınız sermaye çevrelerinin oyunu talep edebilirsiniz. Hergün hastane kasaları ile başbaşa kalan halkın değil!
"Sağlıkta devrim yaptık" diye övünenler, "herkes istediği hastaneye hatta özel hastaneye bile gidebilecek" diye propaganda yapanlara söyleyecek bir çift sözümüz var.
SSK'lı yada Emekli Sandığı mensubu olsanız dahi 80 milyarınız yoksa tedavinizi yapamamak, cenazenizi alamamakla karşı karşıya kalabilirsiniz.
Sağlıkta işin ve pembe vaatlerin gerçek yüzü hastanın hastane muhasebesiyle başbaşa kaldığı yerde başlıyor!...
Bu gün Ömer Mentaş'ın ailesinin başına gelenler sağlık sisteminin kokuşmuşluğunu gözler önüne seriyor.
UYARIYORUZ !
Yarın insanlarımız, hiçbir sosyal güvenceye sahip olmaksızın, yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çektiğiniz hastane kapılarında öldüğünde; demagojileriniz, çarpıtmalarınız; iktidarınızın devamını sağlamaya yetmeyecektir.
Bizler, halkevciler olarak, “dönüştürdüğünüz sağlığımızın” sonucu olarak hastaneye gidemediği için evinde sakat kalan, yaşamını yitiren, sağlığından olan herkesin; işçilerin, işsizlerin, çocukların, kadınların takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz!
BİZLER; Eşit, parasız, nitelikli sağlık hizmeti istiyoruz!