Halkımıza ve Basın Emekçilerine:
Daha önce İstanbul’da, Trabzon’da, Ankara’da Halkevciler tarafından protesto edilen Tayip Erdoğan 11 Şubat 2006 günü Mersin’de halkevciler tarafından “Bu Ülke Bu Halk Satılık Değil, Parasız Eğitim! Parasız Sağlık” sloganları ile karşılanmış ve yumurta atılarak protesto edilmişti. Dünyada başka örneğine rastlanmayan bir yargı kararıyla AKP!nin ve Mersin Emniyet Müdürlüğünün baskıları sonucunda halkın taleplerini haykıran halkevciler: “Türkiye Cumhuriyeti'nin niteliklerini, siyasi-laik düzenini değiştirmek, devletin bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk devletinin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa düşürme, yıkma veya ele geçirme, temel hak ve hürriyetleri yok etme, komünist devlet kurmak için terör örgütleri adına cebir kullanma, T.C. hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini engellemeye teşebbüs, T.C. Başbakanını tehdit ve halkı T.C. hükümetine karşı silahlı isyana teşvik için propaganda yapma gerekçeleriyle tutuklanarak özgürlükleri ellerinden alınmıştı.
ABD dostu Halk düşmanı olan AKP’yi uyguladığı politikalardan vazgeçmesi için sürekli uyaran ve emek güçleriyle birlikte ortak mücadele eden Halkevciler, bu ülkenin gerçek sahiplerinin taleplerini yaşama geçirmek için yılmadan, usanmadan mücadele etmiş ve etmeye devam ediyor. Halkın muhalefet gücünü yükseltmeye çalışan biz halkevcilerin bu ısrarlı mücadelesi AKP iktidarı tarafından saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 74 yıldır bu ülkede eşitliğin, özgürlüğün, barışın ve demokrasinin her dönem savunucusu olan halkevleri AKP iktidarı tarafından amaç dışı faaliyet gösterdiği ve siyaset yaptığı gerekçeleriyle yargılanıyor, para cezalarına çarptırılıyor.
Herhalde Halkevlerinin çalışmaları AKP hükümetini çok rahatsız etmiş olmalı ki; Halkevleri şubelerinin birçoğu İçişleri Bakanlığı�ın talimatıyla Mülkiye Müfettişleri tarafından teftiş edilmesi, gereksiz sebeplerden dolayı Valiliklerce yüklü para cezalarının kesilmesi, Mersin genelinde Halkevleri ibareli afişlerin yapılmasına izin verilmemesi, yapılan afişlere yaklaşık 2.500 YTL ceza kesilmesi tesadüf değildir. Ayrıca; Demirtaş halkına Halkevi’nde okuma-yazma öğretildiği için Demirtaş Halkevi Başkanı’na 600 YTL para cezası kesilmesi, Mersin Halkevi Başkanına yumurta davasının duruşmasından sonra kamuoyunu bilgilendirmek için yapmış olduğu basın açıklamasına dava açılması,Mersin Emniyeti Müdürlüğü’nün fezlekesine dayanarak Savcılıkça Mersin Halkevi Yönetim Kurulu üyelerine “siyaset yapıyorlar” gerekçesi ile 500’er YTL para cezası verilmesi Halkevleri’nin demokratik haklarını kullanmaması için yapılan baskıların en tipik örneklerindedir. Ayrıca GSS yasa tasarısı Mecliste görüşüldüğü esnada Halkevleri’nin yapmış olduğu protestoya karşı polislerin silah kullanmasına rağmen kolluk kuvvetleri için hiçbir soruşturma açılmazken Halkevleri Genel Başkanı ve Genel Sekreteri hakkında açılmış ve bir Halkevleri üyesi yaklaşık 2 ay tutuklu kaldı.
Evet, bizler HALKEVLERİ'NİN amacı olan bu ülkeyi onurluca savunmak ve ülkemize sahip çıkmak için siyaset yapıyoruz.
Evet bizler; kapalı kapılar ardında sermayenin rantı için kamusal hak olan eğitimi ticarileştiren, halkın olan devlet okullarını; patronlara peşkeş çektiren siyaseti değil: Parasız eğitimin anayasal bir hak olduğu bilinciyle okul kapılarında emekçi halkla beraber �Parasız Eğitim Haktır�siyasetini yapıyoruz.
Evet, bizler; IMF istiyor diye Hastaneleri ticarethaneye, hastaları müşteriye çevirmek isteyenlere, tüm muhalefete rağmen Genel Sağlık Sigortası�ı çıkararak sağlığımızı satılığa çıkaran siyasete karşı tüm emek güçleriyle birlikte meclis kapısında �parasız, nitelikli, ulaşılabilir sağlık haktır�siyaseti yapıyoruz.
Evet, bizler; IMF�i politikalarla tarımı tasfiye eden, özelleştirmelerle emekçileri işsizleştiren, güvencesizleştiren, çok düşük ücretlerle çalışmaya mahkûm eden siyasete karşı; ezilen emekçi halkımızla beraber �üvenceli iş ve sosyal güvence hakkı�için siyaset yapıyoruz.
Evet, bizler; ABD�in arka bahçesinde yapılan pazarlıklar sonunda askeri taşeronluğa soyunan siyasete karşı; 100 bin savaş karşıtıyla beraber �avaşa Hayır�siyaseti yapıyoruz.
Evet, bizler; kentsel Dönüşüm adı altında halkımızın bin bir emekle yaptığı evleri arsa simsarlarına peşkeş çektiren siyasete karşı; Kamusal hak olan barınma hakkına sahip çıkarak yaşanılabilir bir konut mücadelesinin siyasetini yapıyoruz.
Evet, bizler; nükleer enerjiyle, kimyasal atıklarla yok edilmeye, kanser ve ölüm topraklarına çevrilmeye çalışılan ülkemizin birer zehirli çöplük haline getirilmesine karşı; yaşanılabilir, temiz bir çevre�nin siyasetini yapıyoruz.
Evet, bizler; çıkarılan yeni terörle mücadele yasasıyla da halka karşı baskıyı artıran, en demokratik tepkiyi, halkın hak mücadelesini ve örgütlenmesini suç sayan siyasete karşı; demokratik örgütlenme ve mücadele hakkı için siyaset yapıyoruz.
Halkevciler dün olduğu gibi bugün de; emeğin, özgürlüğün, barışın ve demokrasinin egemen olduğu bir ülkenin kurulması, İnsanca bir yaşam, Güvenceli bir gelecek için mücadele etmeyi amacı olarak görüp, bunu hayata geçirmek için toplumun bütün ilerici güçleriyle birlikte mücadele etmeye devam edecektir.
Evet bizler biliyoruz, bunları haykırdığımız için, bugün olduğu gibi yarında AKP iktidarı tarafından yeni saldırılara maruz kalacağız.
Emeğimizi Ülkemizi ve Onurumuzu savunduğumuz için yargılanıyoruz. Tutuklamalara, baskılara, para cezalarına karşı bizler emekçi yoksul halkla birlikte Halkevlerini korumaya ve var etmeye devam edeceğiz.
HALKEVLERİ 10. BÖLGE TEMSİLCİSİ
Sevil Ulaş