AKP’nin neo-liberal kent politikaları İstanbul’u yaşanmaz hale getirdi.  İstanbul halkının ortak değerleri olan meydanları, parkları, okulları sermayaye peşkeş çekilirken diğer yandan “çılgın” projelerde, rezidans inşaatlarında, açlık sınırının altında ücretlerle çalıştırılan işçiler iş güvenliğinden yoksun bırakılıp ölüme mahkum ediliyor. Marmara’da bulunan ormanlar kesilerek imara açılıyor, doğal yaşam alanlarımız sermayenin kar hırsına kurban ediliyor.

Ormanlarımızı, suyumuzu, kentlerimizi talan eden bu zihniyet İstanbulluları kent içinde ulaşamaz hale getiriyor. Haydarpaşa Garı gibi yıllardır ulaşım ihtiyacını gideren raylı sistemleri söküp doğayı katlederek ulaşım alternatifleri yaratmaya çalışıyor. 3.Köprü gibi projeler İstanbul’un ulaşım sorununu çözmediği gibi Kuzey Ormanları’nın katledilmesine neden oluyor. Marmara’ın hemen hemen her yerinde yapılan otoyol projeleriyle çözüm hedefleniyormuş gibi gösterilsede asıl dertleri kentleri sermayenin kar hırsına kurban etmektir.

 3.Köprü, metrobüs gibi projeler alternatif olarak gösteriliyor. Metrobüs İstanbul’un fiziksel koşullarına uymayan, ulaşım sorununu kısa vadede çözmek için  geçici olarak  bulunan metoddur. İstanbul’u tek bir hatta sıkıştıran bu sistemi özellikle işe gidiş ve geliş saatlerinde kullanmaya mecbur bırakmak yaşanan yoğunluk nedeniyle İstanbullular için çileye dönüşüyor.Ayrıca asgari ücret 891 lirayken İstanbullular metrobüse her binişte 3.25 lira basmak zorunda bırakılıyor. İstanbul’un ulaşımı ancak yollarla değil, güvenli, ucuz raylı sistemlerle çözülebilir.

Kentlerin yağmasına, doğanın talanına, ulaşımın pahalı ve niteliksiz olmasına karşı  yaşamı savunanlar buluşuyor. İnsanca bir ulaşım isteyen herkesi 28 Aralık’ta saat 12.00’da Kadıköy’de Marmaray’ı savunmaya çağırıyoruz.