4 Ocak günü İzmir Adliyesi’nde gerçekleşen ve biri adliye çalışanı diğeri polis iki can kaybına yol açan saldırıyı TAK üstlendi.
TAK’ın üstlendiği ve iktidarın baskı politikaları ile gerekçelendirdiği bu saldırı, doğrudan halka karşı yapılmış bir saldırıdır. Doğrudan halkı hedef alan, halkta korku, panik ve yılgınlık yaratan bir eylem “terör” eylemidir.
Halkı hedef alan bir eylem hiçbir amaç ve gerekçe ile meşrulaştırılamaz. “Savaşın kaçınılmaz sonucudur” diyerek geçiştirilemez. Masum insanlara bedel ödetmek asla kabul edilemez! Halkı hedef alan eylemlerin hizmet ettiği tek yer şovenizmdir, ırkçılıktır, faşizmdir.
Halka bedel ödetmek, Fırat’ın doğusu ile batısını “ölüm”de ve “katliam”da ortaklaştırmak, halkların bir arada yaşama umudunu ve ortak mücadele imkanlarını baltalamakta, Fırat’ın doğusu ile batısındaki demokrasi güçlerini ortaklaştırmamakta, aksine ayrıştırmaktadır.
Halkevleri olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Türk ve Kürt halklarının kardeşliğine, barış ve demokrasi mücadelesinde kardeşleşme imkanlarını yok saymaya ve ortadan kaldırmaya yönelik her türlü saldırıya ve şoven eğilime karşı ikirciksiz olarak karşı duracağız.
Halkın can güvenliğini tehdit eden, halkların bir arada yaşama umudunu baltalayan bütün saldırılar karşısında; inatla ve ısrarla savaşa karşı barışı, düşmanlığa karşı halkların kardeşliğini savunacağız. Bu memleket bizim! Ölümün, zulmün, katliamların, şovenizmin geleceğimizi esir almasına izin vermeyeceğiz.
Eşit, özgür, barış içinde insanca yaşayacağımız bir ülkeyi kuracağız!
Oya Ersoy
Halkevleri Genel Başkanı