Nefes aldığımız her yer kadın düşmanlığı ile yeniden dizayn edilirken, biz kadınlar gericiliğe, cinsiyetçiliğe, kadın katliamına karşı yaşamı savunuyoruz. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde hepimiz birer Nevin, Çilem, Yasemin olup kendi hayatlarımıza sahip çıkacağımızı ilan ettik.
Erkek egemenliği, AKP’nin erkek egemen adaleti ve gerici politikalarla devam ediyor. “Zorla güzellik olur” diyenlerden, “kadın cinayetlerini abartmamak gerekir” diyenlere kadar sokakta, evde, iş yerimizde kadın düşmanlığına karşı mücadele ediyoruz.
“Özgecan son olsun!” diyerek her yerde sokağa çıktık. Ancak biliyoruz ki bu katliam düzeni yıkılmadıkça kadın cinayetlerini engellemek mümkün görünmüyor. Çünkü her alanda “erkekliği” pekiştiren AKP iktidarı biz kadınlara ölüm ve yıkımdan başka bir vaatte bulunmuyor. Kadın katliamını ortadan kaldırmak için Özgecan davasında gelin hep birlikte yeniden haykıralım; Yaşamak için erkek şiddetini ve AKP’yi durduralım!
3 Aralık 2015 tarihinde Özgecan Aslan Davası’nın karar duruşmasında kadına yönelik şiddete karşı kadın dayanışmasını büyütelim.
Dilşat Aktaş
Halkevleri Kadın Sekreteri