11 yıllık iktidarı boyunca halk düşmanlığında, kadın düşmanlığında birbirinden farklı olmayan iktidar bileşenleri için kartlar yeniden karılıyor. “Savaş kabinesi” olarak manşetlere yerleşen yeni kabinedeki 10 bakan içerisinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na Sakarya Milletvekili Ayşenur İslam getirildi. Ardından Fatma Şahin twitter hesabından yaptığı veda konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: "Aile Bakanlığı’ndaki çalışmalarımız Türkiye'de onlarca yıldır ihmal edilen konulardı. Kusurumuz, eksiğimiz olmuşsa hakkınızı helal edin.”
Helal etmiyoruz Fatma Şahin!
Sözün kısası; Fatma Şahin eksiğin çok, kadınlara bir hayrın yok. Kadın sorunlarına “bakan” Fatma Şahin iki yıl boyunca aileyi güçlendirmekten, emeğimizin değersizleştirilmesinden, daha fazla şiddet, daha fazla tecavüzden hatta kadın katliamından başka bir şey yapmamıştır. Helallik yok sana Fatma Şahin. Aksine alacaklıyız, kadınların defterinde hesabın kabarık, hesap vereceksin.
Yeni Aile Bakanımız Ayşenur İslam kimdir?
Birincisi yeni bakanın milletvekilliği, AKP Kadın Kolları faaliyetleri süresince kadınların sorunlarına, gasp edilen haklarına dair bir açıklama ya da faaliyeti bulunmamakta. Ama kim bu Ayşenur İslam diye sorarsanız, basında, internet aramalarında Ayşenur İslam'a dair tüm veriler onu değil, kocasını ve kocasının ailesini gösteriyor. İşte tam da bu yüzden Ayşenur İslam istediği kadar başarılı bir milletvekili olsun, istediği kadar iyi bir akademisyen olsun ya da istediği kadar AKP'ye sadık olsun fark etmez. AKP hükümetinin ve onun beslediği gerici, erkek egemen sistemin nezdinde Nadir İslam'ın gelini, Bahadır İslam'ın eşi ya da Cihangir İslam'ın yengesi olabilir ama asla Ayşenur olamaz. Şimdi Fatma Şahin'in yerine istediği kadar iyi temsil etsin "Aile" bakanlığını yine de hep Nadir İslam'ın gelini olarak kalacak.
Ayrıca tarihe birkaç kelam ile not düşmek gerekir. İtiraf etmeliyiz ki, meclisteki son türban açılımı ve önümüzdeki süreç açısından beklediğimiz gibi türbanlı bir kadının bakanlığa getirilmemesi her çatışmada manevrayı türban ile alan Tayyip Erdoğan ve AKP’nin önümüzdeki dönem çatışma zeminine dair bir işaret olabilir.
Ayşenur İslam seni uyarıyoruz;
İçerisinden geçtiğimiz günlerde bu halkın emekçilerinin, asgari ücretle geçinmeye çalışanlarının, emeğinden sırtından geçinenlerin hırsızlıklarının ahlaksızlıklarının ortaya saçıldığı ve gelmiş geçmiş en kadın düşmanı hükümetin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na geldin. Oturduğun koltuğun, içinde olduğun kabinenin başkanının neler yaptığına bak ve bir kez daha düşün çünkü Haziran ayından beri bu ülkede kadınlar uğradıkları polis şiddetine, tacizine karşı sokaklarda AKP iktidarına meydan okuyor. Daha geçtiğimiz Pazar günü (22 Aralık Kadıköy-Kent Mitingi) İstanbul'da Elif Çermik atılan yoğun gaz bombası nedeniyle yaşam mücadelesi veriyor. Fadime Ayvalıtaş'ın kalbi oğlunu kaybetmenin acısına dayanamadı. Bir kez daha düşün Ayşenur İslam; yolsuzluğu, hırsızlığı halkın cebinden çaldıkları ile kendine mülk edinen bu iktidarın yeni kabinesinde temiz kalmak mümkün mü? AKP'nin halk düşmanlığına, kadın düşmanlığına itiraz etmeyip hala o koltukta kadınları temsil etmek mümkün mü?
Biz kadınlar bunca yıldır emeği, bedeni, hayatı çalınan kızkardeşlerimizin bundan sonra en ufak bir şekilde incinmelerine izin vermeyeceğiz. Bundan sonra olacak her şeyden de tıpkı Fatma Şahin ve bu ülkenin kadın düşmanı bakanlarının ve AKP’nin olduğu gibi, bu zamana kadar kuytuda köşede de olsa bir çift laf bile etmediğin için sen de sorumlusun.
Birlikte yedikleri ekmeğimizden, birlikte çaldıkları yaşamımızdan vazgeçmeyiz ve hesabını soracağız. Korunma talebi dikkate alınmadığı için bir kadının saçının tek bir kılına dahi zarar gelirse, okulundan koparılıp kendinden onlarca yaş büyük bir adamla evlendirilmeye zorlanan tek bir kız çocuğu bile olursa, kadın cinayetine, şiddetine, tacizine, tecavüzüne dair davalarda en ufak bir hukuksuzluğa bile göz yumarsan, açgözlü patronlarla el ele kadın verip emeğini değersizleştiren istihdam yasasına tek bir laf etmezsen kadınların iki eli senin de yakanda olacak, şimdiden uyaralım.
Tahammülümüz, sabrımız yok, baş kaldırıyoruz “ARTIK YETER!”
Dilşat Aktaş
Halkevleri Kadın Sekreteri