Kamuya yararlı, AKP’ye zararlıyız!

Pa, 24/07/2011 - 16:26
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Halkevlerinin kamu yararına dernek statüsünün kaldırılması Çanakkale'de siyasi partiler ve demokaratik kitle örgütlerinin yaptığı ortak basın açıklaması ile kınandı.Basın açıklamasına Genel İş, Dev Sağlık İş, Sosyal İş, TMMOB İKK, TKP katılarak destek verirken bir çok sendika ve kurum destek mesajında bulundu.

"Kamuya yararlı, AKP’ye zararlıyız!"

1932 yılında kurulan Halkevleri bugüne kadar yürüttüğü mücadeleyle bir aydınlanma ocağı olmuştur. Milyonlarca insana verilen okuma yazma eğitimi, ücretsiz kurslar, kültür-sanat etkinlikleriyle toplumun eğitim yuvası misyonunu taşımıştır. Ülkemizde yaşanan sorunlara kayıtsız kalmayarak halkın hak mücadelelerinin öncüsü olmuş, gericiliğin karanlığı karşısında toplumu bilinçlendirerek halkın yoluna ışık tutmuştur.

Halkın evleri kurulduğundan bugüne gericiliğin, faşizmin, karanlığın temsilcilerinin hedefi haline gelmiştir. İki kez kapatılmış ve mal varlıklarına el konulmuştur. Bütün bu saldırılara rağmen Halkevlerinin tarihi direnişlerle doludur. Üçüncü diriliş döneminde yürütülen faaliyetler doğrultusunda Türkiye’nin en büyük sol demokratik kitle örgütü haline gelen Halkevlerine yeni bir saldırı süreci başlatılmaktadır. AKP tarafından seçim öncesi sonucu bilindiği halde Hopa’da miting adı altında bir provakasyon gerçekleştirilmiştir. Hopa halkının derelerine sahip çıkarak verdiği su hakkı mücadelesinin pankartına, horonuna dahi tahammül edilmemiş halka saldırılmıştır. Bu saldırıda Metin LOKUMCU öldürülmüştür. Ardından Tayyip Erdoğan Halkevlerini hedef göstermiştir.

Verilen işaretten sonra Hopa’daki saldırı ve öldürülen Metin Lokumcu için yapılan protestolara dahi tahammül edemeyen hükümet halka saldırmış ardından da sürek avına başlamıştır. Bir çok ilde Halkevciler başta olmak üzere bir çok insan gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. Yine Tayyip Erdoğan tarafından hedef gösterilen Halkevleri MYK üyesi Dilşat AKTAŞ Ankara’da polis tarafından pusuya düşürülerek kalça kemiği kırılana kadar dövülmüştür.

AKP’nin toplumsal muhalefete saldırısı seçimden sonra da hız kesmeden devam etmektedir. En son Hopa’da 20 Temmuz gece yarısı üç Halkevi üyesi gözaltına alındı, gece çıkarılan nöbetçi hakim tarafından Hopa mitingi esnasında 2911’e muhalefet ettiği gerekçesiyle Halkevleri Bölge Temsilcisi ve Derelerin Kardeşliği Platformu Yürütme Kurulu üyesi Taylan KAYA tutuklandı. Hopa’nın Dereiçi ve Osmaniye Köylerinde yapılması planlanan ÇED toplantısı önce yapılan bu tutuklamaların tesadüf olmadığını da biliyoruz.

Halkevlerini itibarsızlaştırma operasyonu sürdürülmektedir.

1961’de Bakanlar Kurulu kararı ile Halkevlerine verilen “kamu yararına çalışan dernek” statüsü, 4 Nisan 2011 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla tekrar çıkarıldı. Fakat seçim öncesi bunu gündeme getirmeyi cesaret edemeyen AKP, bu kararı gizleyerek 4 Temmuz 2011 tarihinde genel merkeze tebliği etti. AKP iktidarı, Halkevleri'nin kamu yararına olmadığına kanaat getirirken, yoksullara dağıtmak bahanesiyle para toplamamasını da gerekçe gösterdi.

50 yıldır kamu yararına dernek statüsünde faaliyet yürüten Halkevleri ne yapıyordu?

On binlerce kişinin katıldığı kursları neredeyse tamamen gönüllü emekle ve parasız düzenlenmektedir. 6 yıldır pek çok kent ve ülkede on binlerce izleyiciye ulaşan Uluslararası İşçi Filmleri Festivali'ni gönüllü emekle ve parasız düzenlenmektedir. Filistin ve Lübnan'a yardım gibi uluslararası kampanyaların para toplanmadan, ayni yardımlarla gerçekleşebileceğinin pratiklerini sergilemektedir. Bununla da kalmayıp; eğitim, sağlık, barınma, ulaşım, su, enerji gibi toplumsal hizmetlerin tamamen parasız verilmesini istiyor ve halkın bu hizmetlere parasız eriştiği pratiklere önayak oluyor.

2011 Kamu Yararına Dernekler listesinde Deniz Feneri’nin de adı var;

Deniz Feneri para toplayabilsin diye...
Aynı AKP iktidarı, Danıştay İdari İşler Kurulu tarafından onaylanmamasına rağmen bir yasa değişikliğine giderek Deniz Feneri Derneği'ni kamu yararına dernek statüsüne soktu. Böylece dernek yoksullara yardım bahanesiyle izin almadan para toplayabiliyor. Üzerine TBMM üstün hizmet ödülü verilerek ödüllendiriliyor. Kağıt üzerinde, bu derneğin Almanya merkezli soygun şebekesi Deniz Feneri e.V. ile "hiçbir" bağı bulunmuyor.

Onların istedikleri kamu yararına dernek; Deniz Feneri gibi yüzde 90’ını iç edecek yüzde 10’unu göstermelik olarak dağıtacak olanlar. Halkevleri “kötü örnek” oluyor. Bir de “Halkın Hakları Var” deyip, “Tek Yol Sokak” diye hedef göstermesi, Tayyip Erdoğan’ın önümüzdeki dönem hiç istemediği şey; halkın sokağa inmesi. O zaman kurduğu tüm tezgah bozulacak.

Bu yüzden olası tüm muhalefet güçleriyle “özel” olarak ilgilenmek üzere de program yapmışlar. Herkese özel uygulama; üniversite ve lise öğrencilerinin yaz kampını basıp çadırların altında örgüt arayarak korkutmaya çalışılması, TMMOB yöneticilerini para kaynaklarının kesileceği yasal düzenlemelerle hizaya getirmeye çalışılması, işçi sendikalarını yeniden düzenlemenin için üyelerini yeniden sayılması, Tabipler Birliği’nin yasasını yeniden ele alınması gibi… Tüm bunlar her kurumu, her kesimi aynı zamanda özel bir sorun yaratarak etkisizleştirme operasyonunun parçalarıdır.

Şimdi, bu süreç kendiliğinden bir hale bırakılıp, herkes kendi derdiyle uğraşmaya çalıştığında tam da AKP’nin istediği sonuç ortaya çıkacaktır. Böylesi bir ortam AKP’ye neoliberal saldırganlığı azgınlaştırmak için ortam sağlayacağı gibi emperyalist işbirlikçisi politikalara hesapsız cüret etmesini getirecektir. Siyasal ve toplumsal alanın yeniden ve ustalıkla inşa edilmesi sürecini de kolaylaştıracaktır. Bunun için tüm toplumsal muhalefet güçlerinin bir an önce bu gerçekleri görüp, tehlikeyi işaret eden faaliyetlerini yoğunlaştırmaları, bütünlüklü, organize, etkili bir sokak muhalefeti için tüm güçlerini birleştirmeleri gerekmektedir. Artık sıra kimde diye kimse fal açmasın, artık sıra herkese geldi…

Halkevleri 79 yıllık bir halk örgütüdür. Halktır. Hiçbir saldırı Halkevleri’nin; halkın, emekçilerin, ezilenlerin kolektif çıkarını toplumsal haklarını savunmasını engelleyemez. Bu topraklarda sanatı, bilimi, kültürü halkla birlikte üretmesini ve yaygınlaştırmasını engelleyemez. Halkın hakları için halkla birlikte mücadele etmesini ve bu hakları söke söke kazanmasını engelleyemez. Demokratik bir ülke kurma ve kamusal alanın demokratik yeniden inşası hedefini engelleyemez. Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül başta olmak üzere o bakanlar kurulu kararının altına imza atan ve Halkevleri’ne yönelik saldırıları planlayan AKP iktidarı bu kararlarının altında kalacaklarını bilmelidir.

Biz bugün 79 yıllık bir çınar olan Halkevlerinin çatısı altında onurlu mücadele tarihinden aldığımız ilhamla “Halkın Hakları Mücadelesi”ni, insanca yaşam talebini bütün baskılara karşı yılmadan sürdürmeye devam edeceğiz. Bugün Halkevine sahip çıkma zamanıdır. Bütün yurttaşlarımızı gericiliğe, faşizme, piyasalaştırmaya karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.

Halkevleri kendisini halka yani kamuya yararlı çalışmalara adamıştır ve öyle çalışmaya da devam edecektir. Halkevleri “Halkın Hakları”nı yani kamunun haklarını savunur. AKP ise kamuyu talan ediyor. Bu nedenle diyoruz ki AKP’nin Bakanlar Kurulu ne derse desin Halkevleri kamuya yararlıdır! AKP kamuya zararlıdır!

 

ÇANAKKALE HALKEVİ