“Katil” ve “Hırsız” ın değil Levent Üzümcü’ nün tarafıyız.

Per, 27/08/2015 - 15:22
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Bundan tam iki haziran önce bu ülkenin onurlu halkları genci, yaşlısı, kadını, erkeği, işçisi, işsizi tek bir ses olup; otoriter iktidarın, rant odaklı şehir planlarının, polis şiddetinin orta yerinde bir özgürlük meşalesi yaktı. O meşale binlerce yaralının ve hayatları çalınan kardeşlerimizin omuzlarında yükseldi ve AKP iktidarının paçalarını tutuşturarak iktidar koltuklarını yangın yerine dönüştürdü.

Türkiye’nin bütün meydanlarını dolduran milyonlara neler söylenmedi, hangi iftiralar atılmadı ki? Ne Kabataş yalanları, ne güya açıklanacak olan cami görüntüleri, ne faiz lobileri, ne Gezi Parkı’nda atom bombası iddiası kirletebildi milyonların özgürlük talebinin temizliğini.

“Katil” ve “Hırsız” ın karanlık silüyetini sokaklar aydınlattı. Halklar deşifre etti rant uğruna satılığa çıkarılan geleceğimizi. Sermaye’ ye peşkeş çekilen kentleri, doğamızı savunduk ve Artvin’de, İztuzu’nda, Hevsel Bahçeleri’nde ve Beyoğlu’nda savunmaya devam ediyoruz.

Şimdi Ortadoğu’da cihatçı çeteleri besleyen, kendi topraklarımızda kendi halkına savaş açıp Yüksekova’da, Van’da, Dersim’de insanları katleden, Türk bayrağına sarılı tabutları kendi naralarına kürsü yapan savaş bezirganlarına karşı Barış talebini haykıyoruz.

Sokakta kolu kanadı kırılan, 7 Haziran seçimleriyle sandıkta iktidarının kaybeden ve daha yangından kaçırılacak çok malı olduğunu düşünen AKP ve yandaşları; paçalarını insanlara azgınca saldırmaya devam ediyor.

Son olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları sanatçısı Levent Üzümcü Haziran İsyanı ve sonrasında yaptığı açıklamalar ve Sosyalist Enternasyonel’de yaptığı konuşma nedeniyle çalışmakta olduğu kurumdan ihraç edildi.

Halkların özgürlük meşalesinde bir kıvılcım olmak sanatçının asli sorumluluğudur. Faşizme karşı sözü eyleme dönüştürmek bir sanatçının yaşadığı hayata karşı asli sorumluluğudur. Hırsız’a hırsız, Katil’e katil demek bir sanatçının insan olmasından kaynaklı asli sorumluluğudur. Bu sorumluluklarını hakkıyla yerine getiren Levent Üzümcü’yü çalıştığı kurumdan ihraç etmek, olsa olsa AKP iktidarı ve onun yardakçı memur ve bürokratlarının aczinden başka bir şey değildir.

Linç kampanyalarıyla kişisel haklarını gaspettiğiniz, sokak ortasında vicdansızca insanları katleden katillere hedef gösterdiğiniz bir sanatçıyı kurumundan ihraç ettiğinizde mi rahatlayacağınızı sandınız? Rahatlamayın. Korkun. İktidar koltuklarınız artık yangın yeri. Daha çok korkun. Ne Levent Üzümcü’yü ne de onun gibi yüzünüze tüm sefilliğinizi haykıran milyonları susturabileceksiniz.

Halkevleri olarak saraylarda diktatör eğlencelerine ağzından salyalar akıtarak giden sanatçı müsveddelerinin değil, özgürlük meşalesinde kıvılcım olmayı seçen Levent Üzümcü’ nün tarafındayız. Dayanışmamızı büyütecek, özgür bir dünya için düşlerimizi ortaklaştıracak ve mücadelemizi her zaman sürdüreceğiz.

Volkan Yosunlu

Halkevleri Kültür Sekreteri