Kilis halkının tepesine önce IŞİD’in attığı roketler düştü. Sonra da, daha yaralılar hastaneye yetişmeden, polislerin attığı gaz bombaları... Bu manzara karşısında “Biz burada canımızın derdindeyiz, onlar kotuklarında, halka zulmediyorlar”diyen Kilisli yurttaş, tüm ülkeye hakim olan siyasi manzarayı özetliyordu.

Dün (24 Nisan) gerçekleşen saldırılarla birlikte Suriye’de AKP destekli cihatçı çetelerin kontrolündeki bölgelerden Kilis’e yapılan saldırıların sayısı 11’e yükselirken, saldırılar sonucunda şimdiye kadar 17 kişi yaşamını yitirdi, 62 kişi de yaralandı. Hayatını kaybedenlerden altısı Suriyeli, 11’i Türkiye vatandaşıydı.

AKP iktidarının savaş kışkırtıcı Suriye politikaları nedeniyle El Kaide ve IŞİD çetelerinin hakimiyet alanına dönüşen Kilis sınırından atılan roketler, Kilis halkının tepesine yağıyor. Evler, yollar, camiler ateş altında. Kilis halkının can güvenliği yok.

Kilis Valiliği halkın can güvenliğini alacağına, dalga geçer gibi, “abdest alın” diyor; cihatçıların hareketini sınırlandırmak yerine Kilis halkının sesini kısmaya çalışıyor, Kilis’te 30 gün boyunca eylem ve etkinlik yapmayı yasaklıyor.

Kilis Valisi, kendi korkusundan, kapısında özel harekatlar, çevik kuvvetler, TOMA’lar bekletirken; ardı arkası gelmeyen roket saldırılarına karşı önlem alınmasını isteyen halkın tepesine gaz bombası yağdırıyor.

Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı ve hükümet ise ne Kilis’e başsağlığı diliyor ne de roket yağdıran cihatçılara ses çıkarıyor. Çünkü fırlatılan o roketler AKP iktidarının yardımıyla Kilis Öncüpınar Kapısı’ndan Suriye’ye gönderiliyor. Çünkü o roketleri fırlatan cihatçılar AKP iktidarının yardımıyla sınırın karşısına geçip, bu bölgeleri elinde tutuyor.

Kilis Suriye savaşına dahil olmak için ABD’den son bir şans dilenen AKP’nin IŞİD’e karşı savaşa teşvik ettiği cihatçıların ikmal yolu ve cephe gerisi olduğu için, halkın bu savaşı sürdürmekte hiçbir çıkarı olmamasına rağmen sınırın ötesinde AKP’nin inisiyatifiyle yeni bir savaş başlatıldığıiçin vuruluyor.

Roketler sadece Kilis’e düşmüyor. Hatay’ın Yayladağı ilçesi de sayısız kez top atışlarına hedef oluyor. Türkiye’ye girişine izin verilen cihatçı guplar kendi aralarında çatışmaları Antep’e, Hatay’a, Adana’ya, Mersin’e taşıyor.

Bugüne kadar 17 can veren, Dün Kilis Valiliği önünde başlarına yağdırılan roketlere, gaz bombalarına karşı “Artık yeter!”, “Ya önlem alın ya da defolun gidin”diyerek ayağa kalkan Kilis halkının acısını, öfkesini ve tepkisini paylaşıyoruz.

Saldırıların yalnızca Kilis’i değil, Hatay başta olmak üzere sınır kentlerini ve tüm Türkiye’yi tehdit ettiğini biliyoruz.

Yaşam hakkımız için, geleceğimiz için, barış ve kardeşlik içinde bir Türkiye için; canımıza kasteden savaş iktidarına karşı Kilis halkıyla birlikte ayağa kalkmaya çağırıyoruz.

Suriye’de çatışan gruplara destek kesilsin!

Cihatçıların transferi için Kilis ve Hatay sınır kapılarının kullandırılması, Türkiye içinde bu gruplara askeri eğitim verilmesi ve barınma imkanı sunulması politikalarına son verilsin!

Hatay Cilvegözü ve Kilis Cilvegözü sınır kapılarından silah sevkiyatları durdurulsun!

Türkiye’nin Suriye savaşına doğrudan ya da dolaylı müdahil olma girişimlerine son verilsin!

25 Nisan 2016

Halkevleri Çukurova Bölge Temsilcisi Yasin Aytaç