Başbakanın “aynı gemideyiz, kriz bizi teğet geçecek, krizi fırsata çevireceğiz” sözlerinin ne anlama geldiğini bugünlerde daha iyi anlıyoruz. Kriz günden güne daha da derinleşiyor. Ülkede gerçek işsiz sayısı 6,5 milyona çıkarak rekor kırdı. Kredi kartı takipte olan kişilerin sayısı her geçen gün artıyor, hacizler sıradan olaylar haline geldi.
Kredi kartı üst ve orta sınıflarda seyahat, tatil vb. giderleri için kullanılırken, emekçiler daha çok eğitim, sağlık, temel ihtiyaç maddeleri için kullanmaktadır. Halkın kredi kartı harcamalarının %60’ı temel ihtiyaca yöneliktir. Hükümet ve sermaye ise sürekli kredi kartı alımlarını teşvik ediyor. 2001 krizinden sonra kredi kartı harcamaları yüzde yüzden fazla arttı.
Aynı gemide olduğumuzu söyleyen Başbakan ise “Kusura bakmasınlar, kredi kartının mağduru olmaz. Kredi kartı sebebiyle borçlananlar olur. Kredi kartıyla borçlananları şöyle bir farklı yere koyuyorum. Onlara da dürüst gözüyle bakmam” diyor. Başbakan bu ülke halkının büyük bölümünü dürüst olarak görmüyor. Aldığımız ücretler yetmediği için en temel ihtiyaçlarımız için kullandığımız kredi kartı borçları her geçen gün çığ gibi büyüdü. Ve artık milyonlarca insan kredi kartı borcunu ödeyemiyor. Küçük esnaf dükkânını kapatmak zorunda kalıyor. Halkı borçlandırarak köle haline getirmeye çalışıyorlar. Ve tüm bunlar yetmezmiş gibi dürüst olmamakla suçlanıyoruz.
Bizler borç batağına saplanırken bankalar kar rekorları kırıyor. 2008'in ilk üç ayında 3.9 milyar TL olan banka kârları, bu yılın aynı döneminde yüzde 33 artışla 5.2 milyar TL oldu.
Cumhuriyet tarihinin karlılık rekorunu kıran bankaların, geri ödenemeyen krediler yüzünden son 1 yılda el koydukları malların sayısı yüzde 100 artarak, Haziran 2008'de toplam bin yüz olan hacizli gayrimenkul sayısı Mayıs 2009'da 2 bin 477'ye ulaştı.
Örneğin, birçok işyerinde işçi kıyımına giden Sabancı Holding, 2009 yılının ilk üç aylık döneminde 203 milyon lira net kâr elde ettiğini açıkladı. İşçileri kapının önüne koyup ücretlerini düşüren Koç’a bağlı Ford Otosan, 2008 yılı net karını 436 milyon TL olarak açıkladı.
Evet, kriz sermaye için fırsata dönüştü, ama bizim için sefalete.
Bizler insanca yaşamak istiyoruz. Krizi biz çıkartmadık, yükünü de biz çekmek istemiyoruz. Bunun için taleplerimiz var. Bu talepler halkın olmazsa olmaz şartlarıdır.
Borçla yaşamak istemiyoruz. Elimizde avucumuzda ne varsa hacizle akbabalara kaptırmak istemiyoruz.
Bunun için kredi kartı, esnaf ve çiftçi kredisi borç faizleri silinsin.
Semra Ocak
İstanbul Halkevi Başkanı