Basına ve Kamuoyuna; Bundan tam 28 yıl önce 24 Aralık 1978’de Maraş’ta kelimenin tam anlamıyla vahşet yaşandı. Faşistler ve gericiler 114 insanımızı katlettiler, yüzlercesini de yaraladılar. Gözü dönmüş sürüler halinde insanlara saldıranlar kundaktaki, anne karnındaki bebekleri kurşunladılar. Saldırıya uğrayanların ise tek suçu solcu ya da alevi olmalarıydı Maraş Katliamı planlanarak yapılmıştır. 1970’lerin sonlarına doğru yükselen toplumsal muhalefet ABD emperyalizmi ve işbirlikçileri tarafından kontrgerilla savaş yöntemleriyle bastırılmaya çalışılmıştır. “Komünizm tehlikesine karşı” Komünizmle Mücadele Dernekleri kurulmuş, bizzat CIA’nın kurduğu komando kamplarında faşist katiller eğitilmiştir. Bu katiller yüzlerce insanımızı; akademisyenleri, öğrencileri, işçileri katletmişlerdir. 1977’den sonraki iki yılda 618 kişi faşistlerin saldırılarında hayatını kaybetmiştir. Maraş Katliamı da halka karşı yürütülen savaşın sonucu gerçekleştirilmiştir. Katliamdan aylar önce böyle bir olay yaşanacağı açıkça ortaya çıkmış, ancak dönemin CHP hükümeti yeterli önlem almamıştır. Faşistler ve gericiler birçok yerde olduğu gibi halkı “solcular ve aleviler camileri bombalayacak, yakacak” yalanlarıyla kışkırtmışlardır. Yine bir çok olayda olduğu gibi faşistler kendi kurumlarına bomba koyup, olayı solcuların üzerine atmış, böylelikle halkı provoke etmişlerdir. Maraş’ta katliamı tetikleyen olaylardan birisi olan Çiçek Sineması’na bomba atılması olayının faşistler tarafından yapıldığı, azmettiricisinin daha sonra MHP ve BBP’den milletvekili olan Ökkeş Kenger (Şendiller) olduğu ortaya çıkmıştır Katliamdan sonra ise olayın faillerinin MHP’li veya ÜGD’li oldukları bilinmesine rağmen bu kurumlar hakkında suç duyurusunda bile bulunulmasına izin verilmemiştir. Yaşanan saldırı sanki basit bir sağ sol kavgası gibi gösterilmeye çalışılmıştır, katillerin asıl yüzü gizlenmiştir. Oysa açıktır ki ortada karşılıklı bir katliam yoktur. Faşist katiller masum halkı katletmişlerdir. Ülkeyi 12 Eylül darbesine götüren en önemli olaylardan birisi olan katliam sonucunda Maraş ve çevresinde sıkıyönetim ilan edilmiş, alevi halkın çoğu Maraş’ı terk etmek zorunda bırakılmıştır. Maraş Katliamı emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin halka karşı yürüttükleri politikalarda ne kadar vahşileşebileceklerini göstermiştir. Bu katliamcı gelenek ne yazık ki daha sonraki yıllarda da karşımıza çıkmıştır. 80 darbesinin ardından toplum faşist ve gerici ideolojinin saldırısına maruz bırakılmış, provokasyonlarla saldırmaya hazır kitleler yaratılmıştır. Öte yandan egemenler katliamcı politikalardan asla vazgeçmemişlerdir. Gericileri ve faşistleri ne zaman ihtiyaç duysalar halka saldırtmışlardır. Düşman bazen aydınlar, bazen Kürtler, bazen öğrenciler, bazen devrimcilerdir. Son günlerde yaşadığımız olaylar bunun kanıtıdır. Faşistler her zaman emperyalizmin hizmetinde olduklarını kanıtlarcasına ülkemizin birçok yerinde öğrencilere saldırmaktadırlar. Bu yüzden Maraş katliamı asla unutulmamalıdır.. Bizler emperyalizme faşizme ve gericiliğe karşı mücadele eden Halkevciler olarak Maraş katliamının yıldönümünde Maraş’ı unutmadık, asla unutturmayacağız diyor, katliamda ölen insanlarımızı bir kez daha anıyoruz. FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA Nuri Günay İstanbul Halkevi Şube Sekreteri