Melih Gökçek 7 yıldır kendi yıkamadığı Dikmen Vadisi için ihale açarak yıkımı taşeron bir şirkete devretti. Dün Melih Gökçek’in yıkım ihalesini verdiği şirketin patronu ve şirket elemanları yıkım yapmaya geldikleri Vadi’de halka saldırdı. Silahların gösterildiği, küfürlerin hakaretlerin havada uçuştuğu yıkım denemesi halkın direnişiyle başarısızlığa uğratıldı. Saldırıda Vadi halkından yaralananlar oldu. Bu saldırıdan Melih Gökçek kadar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da sorumludur. AKP iktidarı insanca bir yaşam için insanların barınma hakkını vermek yerine acze düşerek mafyatik yöntemlere başvurmuştur.
Bu saldırı barınma haklarının gasp edilmesine karşı haklarını savunan insanca yaşam için mücadele edenlere yapılmıştır. Bilindiği gibi Ankara’da 7 yıldır bir direniş sürüyor. Bu direniş insanca bir yaşam mücadelesinin direnişidir. Bu direniş diş ile tırnak ile yaptıkları evlerinin ellerinden alınmasına karşı direnen insanlarımızın onurlu mücadelesidir. Yıllardır süren bu mücadele Vadi Halkının sadece kendi evini koruma mücadelesi olmamıştır. Dikmen Vadisi halkının mücadelesi ülkemizin dört bir yanında barınma hakkı gasp edilen insanlarımıza örnek olmuştur ve örnek olmaya devam edecektir.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek Vadi Halkını en başından beri düşman ilan etti. Her fırsatta saldırmayı, karalamayı ihmal etmedi. Gün geldi kepçeleriyle, dozerleriyle, çevik kuvvet eşliğinde geldi. Mahalleliye gaz bombalarıyla, coplarla saldırdı. Gün geldi televizyon televizyon dolaşıp halkı karalamaktan yalan yanlış bilgilerle toplumu kandırmaya çalışmaktan çekinmedi. Vadi halkının bir kısmını rüşvetle kandırarak direnişi bitirmeye çalıştı. Gün geldi halkın örgütlendiği Barınma Hakkı Bürosu kundaklandı. Barınma hakkı mücadelesinin temsilcileri tehdit edildi.
Bütün bu yöntemler tutmayınca geçtiğimiz yıl halkla masaya oturuyorum görüntüsü yaratarak Vadi halkına bir teklifte bulundu. Sunduğu teklif Vadi halkının ödemesine imkan olmayan konut satışları, halkın kentin uzak noktalarına sürülmesiydi. Ve elbette 7 yıldır direnen halk buna kanmadı.
Bütün bu halk düşmanlığı elbette halkın barınma hakkını gasp edecek, sermayenin kasalarına milyonları indirecek kentsel dönüşüm adı verilen rant politikaları uğruna yapılıyor. Başta büyük kentler olmak üzere bütün ülke, milyonlar kentsel dönüşüm saldırısıyla karşı karşıyadır. AKP deprem, sel gibi falekatleri bile bu uğurda kullanmaktan çekinmiyor. Afet yasası çıkartıyor, bu durumu ranta nasıl çeviririmin hesabını yapıyor. Bugün 15 milyon konut, milyonlarca insan yıkım tehtidiyle karşı karşıyadır.
Elbette bu o kadar kolay olmayacaktır. Başta Dikmen Vadisi mücadelesi olmak üzere ülkemizin dört bir yanında barınma hakkına sahip çıkanlar bu talana dur diyeceklerdir. Talep açıktır, nettir, insanlarımız insan gibi yaşayacakları evler istemektedir. İstediğimiz hak barınma hakkıdır.
Başta Melih Gökçek ve bütün rantçılar görmelidir ki halkın haklı direnişi ne baskıyla, ne şiddetle, ne yalanla ve ne de işi mafyaya havale etmekle yok edilemez. Bu gayrımeşru yöntemlerden derhal vazgeçin. Vadi halkının haklı taleplerini derhal kabul edin. Halkevleri olarak barınma haklarını savunan Vadi Halkının yanındayız. Yaşasın halkın hakları mücadelesi.
Nuri Günay
Halkevleri Genel Sekreteri