31 Mayıs 2011’de Hopa’da Başbakan’ın yağma, talan politikalarını protesto eden halka polisin saldırması sonucu halkın öğretmeni Metin Lokumcu öldürüldü. 31 Mayıs 2013 Gezi Parkı’nın yağmasına karşı direnen halka saldırıldı ve büyük halk direnişi başladı. Yağmaya talana faşizme karşı direnen milyonlara dönük saldırılar sonucunda çok sayıda insanımız yaralandı ve 8 gencimiz hayatını kaybetti.

2014 31 Mayısı’nda ise bu yağma, talan politikaları Soma’da 301 madencimizin katliamına neden oldu. Ve maden işçileri, katliamın sorumlusu Başbakan’ı bir markete sığınmak zorunda bıraktı.

AKP’nin neoliberal yağmasına, gericiliğe, faşizme karşı direniş meşalesi Hopa’da yakıldı. Metin Hoca’nın yaktığı meşale bütün Türkiye’de zulme, sömürüye, gericiliğe ve faşizme karşı direnişleri tutuşturmak üzere elden ele dolaşıyor. Bugün 31 Mayıs Metin Lokumcu’nun ölüm yıldönümü; ancak O’nun adı tüm hak mücadelelerinde ve direnişlerde yaşıyor. Metin Lokumcu’nun yaktığı meşale haramilerin yüreğine korku salmaya devam ediyor. Metin Lokumcu, halkların mücadelesinde yaşıyor ve yaşatmaya devam edeceğiz.

Metin Lokumcu’nun yaşama hakkını elinden alan, saygı, özgürlük ve adalet talep eden halka saldıran, güvencesizleştirme politikaları ile her gün yaşanan iş cinayetlerinden, işçi katliamlarından sorumlu olan, faşizmin ve sermayenin iktidarı AKP’den hesap sormak için, Metin Lokumcu gibi, Haziran İsyanı’nda yaşamını yitiren tüm gençlerimiz gibi dimdik, baş eğmeden mücadele etmeye, “tek yol sokak, tek yol devrim” diyerek meydan okumaya devam edeceğiz.

Oya Ersoy

Halkevleri Genel Başkanı