Suriye de yıllardır yaşanan savaşın suç ortakları, milyonlarca insanın katledilmesinin, milyonlarca insanın yerlerinden yurtlarından edilmesinin sorumluları, emperyalistler ve işbirlikçileri Suriyeli mültecilerin canı üzerinden pazarlık yapmaya devam ediyor.

Suriye savaşı başladığından beri 6 milyondan fazla Suriyeli yurdunu terk etmek zorunda kaldı. Savaştan kaçan Suriyelilerin 3 milyonu ülkemize göç etti. BM rakamlarına göre 850 binden fazla mülteci kaçak yollarla Avrupa ülkelerine gitti. Bu yolculukların bedelleri çoğu zaman çok ağır oldu. Ege kıyılarına vuran insan bedenleri, ülkemizde sefalet içinde yaşayan yüzbinlerce insan, ölmeden başka ülkelere gidebilen insanlar savaşın yarattığı yıkımı en acı şekilde yaşıyorlar.

Bu savaşın suç ortakları ise Suriyeli mültecilerin canı üzerinden utanmazca pazarlık yapmayı sürdürüyor.  Almanya Başbakanı Angela Merkel ayda bir Türkiye’ye geliyor.  AB emperyalistleri Suriye’den göç eden milyonların Türkiye’de kalarak kendi ülkelerine gitmemeleri için AKP iktidarıyla rüşvet pazarlıkları yapmaya devam ediyor.

AKP iktidarının bu pazarlıkları nasıl yürüttüğü de bütün açıklığıya ortada. Tayyip Erdoğan’ın G20 görüşmelerinde "Yunanistan Bulgaristan sınırını her an açabiliriz ve sığınmacıları otobüslere doldurabiliriz" dediğini ve bunu AB’nın taahhüt ettiği 3 milyar avroyu beğenmeyerek söylediğini biliyoruz.

Yalçın Akdoğan "göçmenlere sınırlarınızı açın" diyen AB'ye "Türkiye enayi mi, daha üç kuruş para vermeden dilleri çözüldü" diyor.  AKP iktidarı Suriye’deki cihatçı çeteleri destekleyerek körüklediği savaşın birinci dereceden sorumlularındandır. Kucak açtık, misafirperveriz üzerine kurulu söylem savaş suçunu örtmeye yetmemektedir. Mülteci statüsü bile tanınmayan insanlar kölelik koşullarında ülkemizde yaşamakta ve buradaki koşullardan kaçmak için kendilerini Ege sularına bırakmaktadır.

Diğer yanda saray-AKP iktidarı  AB ülkelerinden mülteci pazarlığı üstünden ülke içinde yaşanan savaşa, katliamlara, baskıya göz yumulmasını istemekte,  AB de buna uygun davranmaktadır. Başta Almanya olmak üzere Avrupa'da yaşayan halklara sesleniyoruz. Kendi ülkesini savaşla, katliamla, baskıyla yönetmeye çalışan AKP iktidarıyla pazarlık masası kuran yöneticileriniz işlenen savaş suçuna ortaktır. Alman emperyalizminin Avrupa'nın diğer emperyalist devletlerinin ve ABD emperyalizminin sürdürdüğü sömürgecilik politikaları; Türkiye, Suudi Arabistan, Katarla yürüttükleri işbirliği başta Ortadoğu olmak üzere dünya haklarına karşı doğrultulmuş bir silahtır.

Bir ucu İŞİD gibi cihatçı çetelere bir ucu emperyalist müdahaleciliğe uzanan bu suç ortaklığını ancak halkların ortak mücadelesiyle dağıtabiliriz.

Özgür, bağımsız, laik bir Ortadoğu mücadelesi hepimizin mücadelesidir. Savaş politikalarına ve bu politikaları sürdüren iktidarlara karşı birlikte mücadele edelim.

Mülteciler kirli pazarlıkların gündemi olamaz. Suriye halklarının yaşadığı yıkım, egemen sınıfların değil bizlerin ortak sorunudur. Suriye’yi terk etmek zorunda kalan insanların insanca yaşam mücadelesi, sığındıkları ülkelerde haklarını kazanma mücadeleleri ortak mücadelemizdir. Savaş suçlularına karşı ayağa kalkalım.

Yaşasın halkların kardeşliği.

Nuri GÜNAY

Halkevleri Genel Sekreteri