Ankara’da Halkevleri, AKP’ye yakınlığıyla bilinen Torun İnşaat’ta 10 işçinin hayatını kaybetmesini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na giderek protesto etti.
Halkevleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda işçi cinayetlerini protesto etmek için eylemdeydi. İstanbul’da bir rezidans inşaatında asansörün güvenlik önlemlerinin alınmaması nedeniyle 32’nci kattan yere düşmesi sonucu 10 işçinin hayatını kaybetmesini protesto eden Halkevciler, ÇSGB önünde Faruk Çelik’in istifasını istedi.
Üzerinde 1’den 10’a kadar sayılar bulunan Halkevciler, işçi ölümlerinin birer sayıya indirilemeyeceğini, ölümlere neden olanın güvencesiz çalışma koşulları olduğunu belirtti. Güvenceli çalışmanın bir berat ve bir emniyet kemerine indirdrildiğini söyleyen Halkevciler, daha geçtiğimiz aylarda Soma faciasının acısını unutmadan her gün bir başka işçi cinayetleriyle karşı karşıya kalındığını belirttiler.
Halkevleri MYK Üyesi Dilşat Aktaş basın metnini okuduktan sonra polislere dönerek ölen işçilerin yaşam koşullarını polise gösteren Halkevciler, Gezi’de polislerin katlettiği gençleri de güvencesi çalışma koşulları nedeniyle ölen işçileri de unutmayacaklarını ve kanla yazılan Yeni Türkiye’yi direnişle yıkacaklarını söylediler.
Basın metni
"Bu inşaatlar İstanbul’u yağma ve talan alanına çeviren AKP’nin doğayı yok etme inşaatlarıydı. AKP iktidara geldiği günden beri insanca yaşam adına her ne varsa hepsini yok etti. Soma’da madenciler göçükte hayatını kaybetti. Daha dün Ankara’da insanlar birkaç saat süren yağmurda sele kapıldı. Bizler bunları unutmuyoruz. Soma’yı unutmuyoruz. Bizler 10 işçinin hesabının sorulması için buradayız. İşçilerin arasında babasının yanında harçlığı için çalışan bir çocuk işçi de var. AKP iş güvenliği deyince bir baret bir emniyet kemeri anlıyor. Soma’da işçilerin yaşam evleri projesi mecliste reddedildi. AKP madenlerde yaşam evlerinin kurulmaması için yaşam evlerini reddetti.
Fotoğrafları gördük. İşçilerin çalışma koşulları ortada. Bu işçilerin neler yaşadığını anlamak için 10 kişinin ölmesine gerek yoktu. Her şey ortada. Adeta 17’nci yüzyıl koşullarıyla çalışıyor işçiler.
Buradan işçi kardeşlerimize sözümüzdür. Nasıl ki Gezi’de kaybettiğimiz kardeşlerimizin mücadelesine sahip çıkıyorsak işçi kardeşlerimize sözümüz olsun: Türkiye’nin dört bir yanında AKP’nin savaşla kanla kurduğu yeni Türkiye’sini işçilerin kadınların gençlerin mücadelesiyle yeniden kuracağız."
HALKEVLERİ