Tarih 19 Mart 2005 idi. Savaş karşıtları tüm Türkiye�e olduğu gibi Trabzon�a da ABD�in Irak işgaline karşı tek ses yükseliyordu. Halkın sesi:�aradeniz Uşağı Amerikan Uşağı Olmayacak�diyerek alanları doldurmuştu. Talepler gayet anlaşılırdı; ABD�in Irak�an çekilmesi ve AKP hükümetinin ABD�in işbirlikçiliğine son vermesiydi. ABD Irak� demokrasi götürdüğünü, AKP hükümeti ise savaşın bir numaralı destekçisi olmasına rağmen savaşın içinde olmadığını söylüyordu.
Yıl 2006 ve yine Ortadoğu da savaş çığlıkları yükseliyor. Bu kez ABD ve batının desteğiyle İsrail Filistin�n ardından Lübnan� vuruyor. 28 Haziran da bir askerin kaçırılması bahane edilerek İsrail Filistin� saldırmıştı. İsrail hapishanelerinde yasadışı olarak tutulan binlerce çocuk ve kadının, yargısız tutulan on binlerce yetişkin tutsağın, suskun bir dünyanın önünde isimsiz ve
yüzsüz bırakılan binlercesinin adı anılmazken, bütün dünyanın İsrail�li asker Gilat Shalit�n(jilat şalit) ismini ve yüzünü tanıması şaşırtıcı değil midir? 28 hazirandan bu yana hastaneler, okullar, köprüler, yollar, elektrik santralleri bombalanıyor, masum siviller hain füzelerin hedefinde yok oluyor,
hayatta kalanlarsa açlık ve susuzlukla karşı karşıya bırakılıyor.
Lübnan�a Çarşamba günüden beri on bin kişinin ülkeden çıkış yaptığı kayıtlara geçiyor. Fakat bu kez ne ABD ne de AKP hükümeti aynı şeyleri söylüyor. ABD savaş gerekçesini �emokrasi mücadelesi�yerine �erörle mücadele�olarak değiştirip, zulmü desteklerken sahneye baş aktör olarak İsrail çıkıyor. AKP ise ABD ile imzaladığı �rtak vizyon belgesi�le artık ABD�in sömürgeleştirme planlarının �escilli-belgeli�işbirlikçisi konumunda kalıyor.
Yıllardır emperyalistlerin egemenlik çatışmalarına sahne olan Ortadoğu, yine karanlık bir döneme giriyor. ABD ve İsrail�n hedefindeki Ortadoğu�a savaşlar, iç savaşlar, din, mezhep ve ırk çatışmaları yaratılmaya devam ediliyor.
Yani egemenlerin politikaları; insanları katledilmiş, ekonomisi çökertilmiş, yerleşim yerleri alt üst edilmiş bu topraklar üzerinde yükseliyor.
Peki Ortadoğu�un kalbi Irak�a başlayan, Filistin�, Lübnan� vuran, Suriye ve İran� hedef tahtasına oturtan emperyalistlere kim, nasıl dur diyecek! Cevap çok açık; bu toprakların gerçek sahipleri yani tüm Ortadoğu Halkları. Tüm dünyanın gözleri önünde yüzbinlerce insanın öldürüldüğü Irak savaşı, Filistinde, İsrail cezaevlerinde tutuklu bulunan onbinlerce sivil, bize insanlık onuru adına harekete geçmemiz gerektiğini
haykırıyor. Direnen bir halkın hedef tahtasına konulan hiçbir güç bunun karşısında ayakta kalamaz. Bunu iyi bilen emperyalistler savaşlarla direnme umudunu kırmaya çalışmaktadır.
Bizler Halkevciler olarak tüm halkımızı direnen Ortadoğu halklarının yanında olmaya davet ediyoruz. Ve buradan AKP hükümetine sesleniyoruz;
Göstermelik kınamaları bırakıp İsrail�e olan tüm askeri- siyasi ve ticari ilişkileri derhal kesin! ABD taşeronluğuna son verin.
Ortadoğu Halkı bu topraklarda emperyalizme karşı direnişin mirası üzerinde yaşıyor. Tarih, olaylara bilinçle müdahale eden insanlığın elinde yazılıyorsa, bu tarihi Ortadoğu�un direnen halkları yazacaktır.
TÜM HALKIMIZI ORTADOĞU�AKİ BU KANLI SAVAŞA KARŞI DURMAYA ÇAĞIRIYORUZ!
Trabzon Halkevi