“Örtbas edemezsiniz, takipteyiz!” - Dilşat Aktaş

Sa, 22/03/2016 - 20:53
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Herkesin bildiği gibi 13 Mart Pazar günü Birgün Gazetesi'nde yayınlanan özel bir haberde; Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği olan KAİMDER'e yakın kişilerin kiraladığı evlerde kaldıkları bilinen 9-10 yaşlarında 45 çocuğa cinsel istismarda bulunulduğu açığa çıktı. Bu çocuklara cinsel istismarda bulunan ise kendi öğretmenleriydi.

 

Evet, bugün öğretmen cinsel istismar iddiasıyla tutuklu yargılanıyor. Ancak 13 Mart’tan bu yana memleketimizde cereyan eden gelişmeler Karaman’da yaşanan bu olayın üzerinin örtbas edilmeye çalışıldığını gösteriyor. Ensar Vakfı’nda ortaya çıkan çocuk tecavüzlerinin haberlerine yayın yasağı getirildi. Yetmedi, dosyaya gizlilik kararı kondu, hemen akabinde savcı değiştirildi. “Çocuklar tecavüze uğrarken susulmaz” diyen Ece Zereycan’ın Halk Tv’deki işine son verilirken “demokrat“ olduğunu iddia eden ancak son aylarda iktidarın gözüne girmek için binbir takla atan Ahmet Hakan ise bu durumun “istisna” olduğunu,Ensar Vakfı’nın kapatılmasının doğru bir talep olmadığını yazdı, hemen arkasından da vakfın başkanıyla röportaj yaptı. Daha da vahimi, bu olayın yaşandığı evlerin, yurt adı altında olmasına rağmen ne Milli Eğitim Bakanlığı ne de devletin başka bir kuruma bağlı olmadığı ortaya çıktı. Çocukları tecavüze uğrayan 45 aileden 30’nun vazgeçtiği haberleri ise söylenti düzeyinde olsa da yayılıyor.

 

Peki, nedir Ensar Vakfı, nereden çıkmıştır, nasıl kurulmuştur, hep birlikte bir hatırlayalım.

 

Erenköy Cemaati ile bağı olduğu belirtilen Ensar Vakfı’nın  iktidarın fetvacısı olarak bilinen Hayrettin Karaman’ın himayesinde olduğunu biliyoruz. Ensar Vakfı, 2012 de Bakanlar Kurulu kararı ile Kamu Yararına Çalışan Vakıf sayıldı.  AKP’ye göre “kamu yararı” taşıyan bu vakıf Soma Katliamı’ndan sonra bölgedeki çocuklara “Değerler Eğitimi” adı altında “kadercilik” empoze etmeye çalışarak Tayyip Erdoğan’ın izinden gitti, vakfa göre Soma katliamında ölen işçilerin fıtratında bu vardı, çocukları da bunu kabul etmeliydi. Yine aynı Ensar Vakfı, Milli Eğitim Bakanlığı ile başlattığı kampanyada “dinimi seçiyorum” diyerek öğrencileri seçme derslerden din dersini seçmeye teşvik etmiş, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bilgilendirme platformunda “9 yaşındaki öz kızına şehvet duyulabilir” fetvasına yükselen tepkilere de “Diyanet bizim değerimizdir, yanındayız” şeklinde açıkmalarda bulunarak Diyanet’in arkasında durmuştu.

 

Ey Ensar Vakfı Yöneticileri, Mütevelli Heyeti, Destekçileri ve özellikle bu vakfın bünyesinde bulunan ya da destek veren kadınları!

 

Çocuklarımızın gözlerinde ki ışıltıyı, masumluğu, merakı, sorgulamayı söndürmek isteyen; 4+4+4 le, laik ve bilimsel eğitimden uzak dini temelli eğitimle zalim iktidarınıza biat eden bir gençlik yetiştirmek istediğini her fırsatta yenileyen CB ne demişti "Biz değerlerine sahip çıkan, dindar ve kindar nesil yetiştireceğiz". 

 

 

 

Vakfınız CB nin bu misyonuyla çalışırken Halkevci Kadınlar olarak soruyoruz:

 

-          Diyanet’in “özkızına şehvet duyulabilir” fetvasından sonra aile içinde yaşanan tecavüzler sizce de artmamış mıdır?

-          Sizin değerlerinizde din tüccarlığı ile yoksul halkı kandırıp çocuklarına tecavüz etmek mi vardır?

-          Tarikat yuvalarınızda bu kaçıncı tecavüz olayıdır?

-          Vakıf yurtlarında öğrettiğiniz değerlerde tecavüzcüyü korumak adına olayı örtbas etmek var mıdır? Yoksa sizler bunun istisna olduğunu göstermeye çalışarak yeni çocuk tecavüzlerinin önünün açılmasını mı istiyorsunuz?

 

Bunların cevabını hepimiz biliyoruz. Halkevci Kadınlar olarak söyleyelim ki, ne erkek şiddetinin AKP döneminde %1400 artması ne de kurucusundan mütevelli heyetine AKP kadrolarının yer aldığı bu vakıfta cinsel istismar yaşanması tesadüf değil. Bizlerin insalık değerleri olarak nitelendirdiği şeyler sizde çoktan paraya, iktidara, güce tahvil edilmiştir.

 

Tüm Ensar vakıflarının yurtlarında kalan, eğitim gören ailelere çağrımızdır, daha bir ay önce hiçbir öğretmenini tecavüze uğradığına ikna edemediği için intihar eden Cansel’in acısını hala içimizde hissediyoruz. Sizler de çocuklarınızın geleceğinin kararmasını istemiyorsanız, onları seviyorsanız alın bu yurtlardan.

 

Duymak istemeyenler duysun, görmek istemeyenler görsün. Gericiliğin ve kadınların ikinci sınıf vatandaş olarak görmenin simgesi olan haremi dahi “okul” olarak bir kez daha sesleniyoruz. Yurtlarında çocukların tecavüze uğradığı Ensar Vakfı kapatılmalıdır!

 

Dilşat Aktaş

Halkevleri Kadın Sekreteri