AKP’nin iktidarı boyunca bir yandan “demokrasi” söylemlerine sarılırken diğer yandan adım adım yeniden inşa ettiği neoliberal-gerici-faşist rejim gerçek yüzünü basın özgürlüğüne yönelik saldırılarla birkez daha gösteriyor. Basın özgürlüğü için, halkın haber alma hakkı için mücadelemizi sürdürüyoruz. Haklarımızı ve özgürlüklerimizi savunmak için 26 Aralık’ta Saat 12.30’da Çağlayan Adliyesi’nde olacağız.

Bilginin kamusal dolaşımı ve içeriğinin belirlenmesi gibi ayırt edici bir niteliğe sahip olan medya bugün her kanalıyla yoğun bir baskı altında. Açık ki halkın haklarını ortadan kaldıranlar, emeğe, kentlere ve doğaya yönelik piyasalaştırma-metalaştırma saldırısını hiç olmadığı kadar arttıranlar, emperyalistlerin bölge müdehalelerinde koçbaşı olmaya çalışanlar, toplumu yukardan aşağı tüm hücrelerine kadar gericileştirmeye çalışanlar, Kürt halkına yönelik saldırıları demokratik alanın tümünü kuşatarak yaygınlaştıranlar, bilimin-üniversitenin özgürlüğünü ortadan kaldıranlar tüm bu gerçeklerin bilinmesini istememektedir. Gerçeklerin üzerini örtmenin yanında direnme eğilimlerini, direnişleri ve emekçi halkın mücadelelerini, aydın ve sanatçıların, örgütlü emek ve demokrasi güçlerinin eleştirilerini ve sözlerini de görünmez kılmaya çalışmaktadırlar. Görünmez kılmaya çalışmaktadırlar ki iktidarlarını sürdürebilsinler.  AKP iktidarı ana akım medyayı ele geçirerek ve ele geçiremedikleri üzerine baskıyı olabildiğince arttırarak aynı zamanda medyayı halkın hak mücadelelerinin karşısındaki en önemli saldırı araçlarından birine dönüştürmeye çalışıyor. Buna izin vermeyeceğiz!

Halkın yanında yer alan, doğru bildiğini söylemekten, yazmaktan çekinmeyen “dokunan yansa da dokunacağız” diyen gazeteciler ise operasyonlarla, gözaltı ve tutuklamalarla, uydurma iddianamelerle, uzun tutukluluk işkencesiyle yıldırılmaya çalışılmaktadır. Gazetecilere özgürlük istiyoruz!

Ahmet Şık ve Nedim Şener’le simgeleşen ve giderek tüm sol-sosyalist muhalif, halktan yana gazetecilere yayılan bu saldırı dalgasının karşısında duruyoruz. Halkın haber alma hakkının garantisi özgür basındır. Halkevleri olarak basın özgürlüğü mücadelesinin ortak mücadelemiz olduğunu birkez daha ilan ediyoruz.

Medya alanındaki sermaye ve iktidar egemenliğinin iletişim alanının anti-demokratik yapısını derinleştirmesine, kamu yararı/halk yararı kıstasının tamamen ortadan kaldırılmasına, ifade ve düşünce özgürlüğünün ortadan kaldırılmasına, basının sadece sermaye ve iktidar çıkarlarına hizmet eden; gericiliğin-piyasacılığın-ırkçılığın-cinsiyetçiliğin hüküm sürdüğü bir alan haline getirilmesine karşı halkın özne olduğu bir mücadele sürecini örgütlemek üzere çabalarımızı yoğunlaştıracağız.

Halkın haber alma-iletişim hakkı mücadelesi aynı zamanda halkın söz, yetki ve karar hakkı mücadelesinin parçasıdır.

Ahmet Şık ve Nedim Şener’in Gazeteci Arkadaşları tarafından yapılan çağrıyı destekliyoruz.  26 Aralık’ta saat 12.30’da Çağlayan Adliyesi’nde özgürlük için buluşacağız!

Özge Ozan

İstanbul Halkevi Başkanı