Üç çocuğumuzun canını alan kuş gribi ülke çapında yayılırken, IMF ve Dünya Bankası programlarıyla sağlık sistemini çökerten AKP hükümeti suçüstü yakalanmıştır.
Çünkü ölümlerin nedeni sadece “Kuş Gribi” değil, halkın sağlığı da tüm kamusal hizmetlere kar-zarar hesabıyla bakan zihniyettir. Halkımızın başındaki asıl felaket kuş gribi değil AKP’nin övünerek savunduğu “Tüccar siyaseti”dir.
“Kuş gribi salgını” olduğundan bahsedenlere “İşgüzar” diye saldıran Cemil Çiçek bugün suçu üslenerek özür dilemektedir ama suç müştereken işlenmiştir. Bugün doğudaki hastanelerde doktor yoktur, yataklar ve tıbbi ekipmanlar yetersizdir. Normal koşullarda bile bölge insanına sağlık hizmeti sunamayan hastaneler, böylesi bir salgın yaşanırken çaresiz kalmışlardır. Tüm devlet hastanelerinde, “kar-zarar” hesabı yaparak, maliyeti düşürmek için kadrolu personel atamayan, var olan sözleşmeli personeli işten çıkartan, hastaneleri içten çökerten AKP hükümeti şimdi yaşananları nasıl açıklayacaktır.
Yıllardır “Sağlıkta tasarruf olmaz, halkın sağlığı tüccar siyasetiyle tehlikeye atılamaz” diyen Halkevciler olarak SORUYORUZ:
Üç çocuğunu kaybeden Koçyiğit ailesi 18 Aralık'ta çocuklarını yüksek ateş, halsizlik gibi şikâyetlerle Dr. Yaşar Eryılmaz Devlet Hastanesi'ne getirmişken, çocuklar neden eve geri gönderilmiştir?
Vaka sayısının artmasına rağmen, ihtiyaç duyulan solunum cihazları bölgeye neden zamanında gönderilmemiştir. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi 4 Ocak günü bakanlıktan acilen 10 cihaz talep etmesine rağmen, bakanlık neden cihazları 6 Ocak’ta ulaştırmış ve neden sadece 5 cihaz göndermiştir?
Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesine 40 kilometre uzaklıktaki Güllüce köyünde çocuklarının tavukla temasının ardından hastalandığını söyleyen Mehmet Ali Nazik hastane kapısından neden çevrilmiştir? Bu durumun Nazik’in herhangi bir sosyal güvencesi ya da parası olmamasıyla ilgisi var mıdır? Nazik CNN Türk televizyonunda canlı yayında “Param olmadığı için çocukları hastaneye yatıramadım” dediğinde devreye giren Sağlık Bakanlığı, ülkenin dört bir yanında hiçbir sağlık güvencesi olmayan milyonlara sağlık hizmeti sunmak için televizyonlara çıkılmasını mı beklemektedir?
Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından, 26 Aralık'ta resmen kuş gribi tespiti yapılmasına karşın Tarım Bakanlığı'nın kuş gribine ilişkin genelgesi valiliklere neden 9 gün gecikmeyle 4 Ocak'ta gönderilmiştir?
Kuş gribi konusunda dünya çapındaki en büyük araştırma enstitülerinden olan Manisa Tavuk Aşıları Üretim ve Tavuk Hastalıkları Araştırma Enstitüsünü 2 yıl önce “zarar ediyor” diye kapatanlar bugün hangi yüzle “Gereken tüm önlemleri alıyoruz” diyebilmektedir?
Görünen odur ki Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek’in asabiyeti kişisel değildir. Yaşananlar AKP hükümetinin kamusal alanı tamamen ticari kurallara göre düzenleyen uygulamalarının halkımızın başına açtığı felaketlerdendir. Bugünlerde hükümet Genel Sağlık Sigortası ile sağlık alanını daha da ticarileştirmenin hazırlıklarını yaparak yeni ve daha büyük felaketlere davetiye çıkarmaktadır.
Artık yeter! Daha fazla felaket ve daha fazla özür istemiyoruz!
Biz kar-zarar hesabı yapmadan tüm vatandaşlara eşit-parasız sağlık hizmeti sunulmasını istiyoruz.
Biz ülkeyi yönetenlerin faizcilere, rantçılara, IMF’ye değil bu halka hizmet etmesini, kaynakların hastanelerin kadrosunu ve fiziksel altyapısını güçlendirmek için kullanılmasını talep ediyoruz.
Biz topluma hizmet sunan kurumların “zarar ediyor” diye kapatılmasının veya özelleştirilmesinin topluma yönelik en büyük tehdit olduğunu biliyor ve bu tehditle bizi karşı karşıya bırakan hükümetin derhal istifasını istiyoruz.