28 Kasım 2010 günü Haydarpaşa Tren Garı’nda başlayan yangın tarihi binanın çatı katı ve dördüncü katının büyük zarar görmesi ile sonuçlandı Söz konusu yangın, kentleri ve kentsel değerleri rant kaynağı olarak kullanmaya alışagelen AKP iktidarının hazırladığı Haydarpaşa kentsel dönüşüm projesinin taşıdığı zihniyetin bir sonucudur. İktidar için rant getirmeyen hiçbir şeyin değeri yoktur. Yangın sonrası iki işçinin gözaltına alınmasıyla iktidar, yangını söndürme zafiyetlerini bir başarı hikayesine dönüştürmeye çalışmaktadır. Gerçek sorumlular ise asıl şimdi projelerine devam etmekteler…
Anadolu’nun İstanbul’a, İstanbul’un Anadolu’ya kavuştuğu tarihi yapı için yıllardır kar hırsıyla birer birer ortaya saçılan projeler şimdi “Haydarpaşa gar olarak korunamıyor” senaryosunun topluma aşılanmaya çalışılması ile devam etmektedir. İstanbul kentinde simgesel değeri olan 1. derece tescilli tarihi bir yapının yangınlardan ve diğer doğal afetlerden korunması, yapının tren garı, otel ya da müze olarak kullanılmasından öte gerekli basit önlemler alınması ile ilgilidir. Bu anlamda Haydarpaşa Tren Garı’nda çıkan yangının gerçek sorumluları, bu yapı bir rant-para kaynağına dönüştürülmeden yani otel ya da müze yapılmadan gerekli önlemleri almayan- almak istemeyen AKP iktidarı ve onun TCDD Genel Müdürlüğü’dür. Sonuç olarak yangının çıkmasının nedenleri basit bir ihmalin oldukça ötesindedir.
Haydarpaşa Garı’nda Yangın Gerçekte Ne zaman Çıktı? Ne Kadar Daha Devam Edecek?
2000’li yıllarda kentsel alanlarda rantsal dönüşüm projeleri hızla artmaya başlamış, 2005 yılında Haydarpaşa ve çevresi için 7 adet gökdelen inşa edilmesi öngörülen “Küçük Manhattan” projesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce onaylanmıştır. Haydarpaşa Tren Garının tasfiye edilerek devlet misafirhanesine dönüştürüldüğü 60 hektarlık projenin Ya(k)p-İşlet-Devret kapsamında 49 yıllığına kiralanarak gerçekleştirilmesi planlanmaktaydı. Kentsel dönüşüm planları hazırlandıktan sonra Haydarpaşa Garı ve çevresinin sit alanı olarak tescillenmesi sonrasında iktidar Anadolu’yu İstanbul yerine “Küçük Manhattan”a kavuşturacak dönüşüm projesinden bir süre vazgeçmek zorunda kaldı.
2009 yılında ise iktidar ve TCDD Genel Müdürlüğü, Haydarpaşa Garı ve çevresinde 2005 yılında gerçekleştiremediği kentsel dönüşüm projesini nazım imar planı çalışması şeklinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi aracılığı ile tekrar gündeme getirdi. Kıyıda Kurvaziyer Liman ve Ticaret- Hizmet yapılarının yer aldığı, Haydarpaşa Gar Binası’nın zemin katının gar, diğer bölümlerinin ise konaklama tesisi (otel), sosyal tesis, kültür merkezi fonksiyonlarına alındığı “1/5000 Ölçekli Haydarpaşa Garı, Liman ve Geri Sahası ile Kadıköy Meydan ve Çevresi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı” İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde Aralık 2009’da oy çokluğuyla kabul edilmiştir. 5 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nda onay için bekleyen sözde “Koruma Amaçlı!” “Kentsel Dönüşüm Planı”na göre Haydarpaşa Garı’na giren trenlerin kullanmakta olduğu, bakım birimleri, atölyeler ve makasların bulunduğu bölge de yapılaşmaya açılarak ticaret-hizmet fonksiyonlarına yer verilmiştir. Bir Truva Atı mantığı ile hazırlanan Nazım İmar Planı, Koruma Kurulu tarafından uygun görülürse, yıllardır hayalini kurdukları Ya(k)p-İşlet-Devret modeli nihayet başarı yani rant ile sonuçlandırılmış olacaktır.
Ancak bu plana biz direneceğiz. Halkevleri halkın barınma hakkına saldıranların karşısında nasıl durduysa, halkın ulaşım hakkı için nasıl mücadele ettiyse, kamusal alanların yağmalanmasına nasıl direndiyse, Haydarpaşa Garı’nı rant için korumayarak alevlere teslim eden bu anlayışın karşısında tarihi ve toplumsal değerlere sahip çıkacak, halkın olan Haydarpaşa Garı ve Çevresinin yine halkın kalması için mücadele edecektir.
Haydarpaşa Gar Binası’nda çıkan yangın, Haydarpaşa ve çevresinde oynanan rant oyunu bozuluncaya kadar devam edecektir.
Kadıköy Halkevi Şube Sekreteri
Mehmet Tok