11 Mayıs 2013 tarihinde Reyhanlı’da gerçekleşen 52 insanımızın öldürüldüğü, 128 insanımızın yaralandığı katliamın ardından neredeyse iki yıl geçti. Bu süre içerisinde kamuoyu vicdanını tatmin edecek hiçbir somut hukuksal adım atılmadı, bombalamaya ilişkin asıl sorumlular ile ilgili en ufak bir çaba sarf edilmedi.
Davanın önce Adana’ya sonra Hatay’a sonra Adana Hatay arasında yetkisizlik oyalamasıyla geçen zamanın ardından güvenlik gerekçesiyle Ankara’ya yollanması karartma çabasından başka anlama gelmemektedir. Sonuçta Türkiye tarihinin en büyük bombalı katliamının davasının ilk duruşması –yeni bir geciktirme gerekçesi icat edilmezse- bugün yani 2 yıl sonra başlayacak.
Ortadoğu politikaları ve Suriye savaşının sürmesine yönelik açık desteği ile ülke topraklarını cihatçı çetelerin üssü haline getiren AKP iktidarının katliamdaki sorumluluğu, katliam dosyasının sürüncemede bırakıldığı süreç içerisinde bir bir açığa çıktı.
Katliamın üzerinden henüz bir yıl bile geçmeden 1 Ocak 2014’te Kırıkhan, 19 Ocak 2014’te Adana’da durdurularak aranan MİT tırlarının Suriye’ye silah taşıdığı ifşa olurken; 27 Mart 2014’te ortaya çıkan ses kayıtları ile iktidarın Suriye'de savaş çıkarmaya yönelik faaliyetleriyle birlikte katliamdaki sorumlulukları görünür oldu. Ancak bu süre boyunca dava dosyası “görevsizlik” “yetkisizlik” “güvenlik” gibi gerekçelerle sürüncemede bırakıldı.
Katliam hazırlıkları ile ilgili ihbar, teknik ve fiziki takip olmasına rağmen saldırıya göz yuman mülki kadrolar ve kolluk yetkililerinin soruşturulması ve yargılanmasına yönelik bir süreç de işletilmedi.
Reyhanlı Katliamının üzerinden geçen iki yıl açık bir biçimde ortaya koymuştur ki Türkiye ve Ortadoğu halkları emperyalistlerin, sömürgecilerin ve yerli işbirlikçileri tarafından çok kolay ateşe atılmaktadır. Halkları ateşe atanlar ister saraylarla ister polisiye devleti önlemleriyle olsun hesap vermekten kurtulamayacaklardır. İnsanlarımızın kanı akarken kasalarına para akanları o paralar kurtaramayacak. Adalet er ya da geç mutlaka tecelli edecektir; bundan hiç şüphemiz yok!
Lise öğrencisi 1996 doğumlu Oğulcan Tuna ve 1993 doğumlu Mehmet Koray Cunedioğlu da katliamda hayatını kaybetti. Tuna ve Cunedioğlu ailelerinin vekilliğini üstlenen Halkevleri Hukuk Dairesinin kararlı takibiyle davayı bütün sorumlular yargılanıp hesap verinceye kadar izleyecek, katliamın gerçek sorumlularının ortaya çıkmasını sağlayacağız. 06.02.2015
Samut KARABULUT
HALKEVLERİ GN. BAŞKAN YARDIMICISI