Bu memlekette iyi şeyler de oluyor. Karanlığa inat aydınlık için çalışıyoruz.
Her Halkevi şubesinde ayrı bir heyecanla, gelecek güzel günleri örüyoruz. Anneler, babalar çocuklarını paylaşmayı ve dayanışmayı öğrensinler diye getiriyor Halkevi’ne. Kadınlar eşitlik için buluşuyor. Gençler yozlaşmaya, genelleşmeye karşı özgür ve yaratıcı insanı geliştiriyorlar.
Her yaştan insan okuma yazma kursları, müzik tiyatro, sinema, halk danstan, etüt çalışmaları, söyleşilerle Halkevlerinde buluşuyor. Kendinde olanı veriyor, diğerlerinden alıyor Hep bir ağızdan türküler söyleyip, omuz omuza halaylar çekiyoruz. Kitapları paylaşıp, fikirlerimizi bölüşüyoruz. Bir kardeşlik sofrası bu, sizleri de bekliyor.
Ne emeğimize ne ekmeğimize, ne işimize ne de aşımıza göz diken, sömürücüler, çeteciler, mafyacılar, hortumcular karşısında yalnızız. Okulda, işyerinde arkadaşınla, mahallede komşunla yan yana gel şimdi dayanışma zamanı.
Okullarda eğilimli cehalete karşı, hastanelerde soygunculuğa karşı, işyerlerinde köleliğe karşı, mahallelerde gerici kuşatmaya karşı şimdi mücadele zamanı.
Bir avuç sermayedarın ve taraftarının kasaları doldururken, bize mezarda emekliliği reva görenlere, işsizliği bir kader haline getirenlere, önce haklarımızı budayıp sonra kömür torbalarıyla gıda paketleri ile sadaka dağıtanlara karşı şimdi haklarımızı savunmanın zamanı.
Bir avuç sermaye devi dünyanın tüm topraklarımızı sömürgeleştirmek, tüm insanları köleleştirmek için savaş yürütüyor. Her renkten her dilden ve her dinden kendisine bir avuç çıkar ortağı da bularak. Bir yandan ABD'yle İsrail'le işbirliği yapanlara; bir yandan ulusalcılık taslarken diğer yandan ABD'ye uşaklık yapanlara karşı şimdi tam bağımsızlığı savunmanın zamanı.
Bu topraklar tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar halkların birbirine düşman edildiği bir zamanı yaşıyor. Türkün, Kürdün ve Ermeni'nin ve diğerlerinin birbirine düşmanlaştırıldığı, birbirlerinden zarar göreceğine inandırıldıkları, ırkçılığın pompalandığı bir ortama sürükleniyoruz, şimdi yeniden kardeşleşme zamanı.
Her konuşan bir şeyimizi kurtarıyor, kimi dinimizi yüceltiyor, kimi bayrağımızı, kimi ırkımızı; kimi bize cennet vadediyor, kimi tüm dünyayı Türk yapıyor. Hepsinin yüzlerinde bir maske kasalarında milyarlar… Her kurtarıcı ekmeğimizi biraz daha küçültüyor. Kimi türbanla kadını özgürleştiriyor, kimi darbeyle demokrasiyi kurtarıyor. Kimi aç midelere oruç öneriyor, kimi yoksulluğa sadaka öneriyor. Özgürlüğümüz için daha çok hapishane yapıyorlar, bağımsızlığımız için daha fazla Amerikancılık, barış içinse daha çok silahlanıyorlar. Şimdi at izi ile it izini ayırt etmenin zamanı.
Çaresizliğin, güçsüzlüğün, başarısızlığın nedeni yalnızlıktır. İşyerinde sendikaya, odaya mahallede Halkevine üye ol, şimdi örgütlenme zamanı.
Haksızlığa mı uğruyorsunuz, işsiz mi kaldınız, kocanız mı dövüyor, arkadaşınız dostunuz mu yok, güvenecek kimseniz mi yok, söyleyecek sözünüz mü var, öğrenmek mi istiyorsunuz, öğretmek mi İstiyorsunuz, "bu böyle gitmez" mi diyorsunuz, karanlığa karşı bir şeyler mi yapmak istiyorsunuz, insanca bir yaşam mı istiyorsunuz, eğitim hakkını mı istiyorsunuz, eşitlik özgürlük mü istiyorsunuz, barış kardeşlik mi diyorsunuz…
0 zaman Halkevlerine gelin.
ŞİMDİ HALKEVLERİ ZAMANI!