Sinop’ta BDP ve HDK milletvekillerine yönelik linç girişimini tezgahlayan iktidardır. Yaşanan olay demokratik tepki değil önceden planlanmış ırkçı bir linç girişimidir.
Bizler, faşist katliamlar ve linçler konusunda tecrübeli olan Türkiye halkları, iktidarın denetimi dışında hiçbir provokasyonun başarılı olamayacağını adımız gibi biliyoruz. Nitekim Sinop’ta da saldırgan güruha gösterilen toleransın, kalabalığın çoğalmasını teşvik ettiğini hep birlikte izledik. Tıpkı 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta yaşananlar tekrar edilmiştir. Tek farkla ki henüz bir ölüm yaşanmamıştır. İktidarın ve emniyet teşkilatının tutumu böyle devam ederse katliam tehlikesi sürecek demektir.
AKP iktidarı, Karadeniz Halkının BDP milletvekillerinin barışa dair anlatacaklarını dinleme olasılığından korktuğu ve Karadeniz’in sol tabanını terörize etmek için bu provokasyonları yönetmektedir.
Karadeniz halklarının suyu, doğası, emeği için yükselttiği mücadeleler aynı zamanda halkların kardeşliğinin mayalandığı zeminlerdir.
Karadeniz halkları kardeşlik içinde yaşamayı iyi bilir, dillerin, kültürlerin kaynaştığı bu coğrafyada "barış" sözü karşılığını bulur.
Halkevleri olarak devlet destekli türlü faşist provokasyon ve saldırılara rağmen bugüne kadar Karadeniz'de mücadelemizi kesintisiz sürdürdük ve sürdürmeye devam edeceğiz. Her zaman olduğu gibi bugün de mücadelemizin en önemli başlıklarından biri halkların kardeşliğidir ve olmaya devam edecektir. Karadeniz’i ırkçı, linççi, faşist odaklara teslim etmeyeceğiz.
KAHROLSUN FAŞİZM, YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ
Samut Karabulut
Halkevleri Genel Başkan Yardımcısı