Soma’da yaşanan işçi katliamının üzerinden bir yıla yakın bir zaman geçti. Geçtiğimiz yıl Mayıs ayında yaşanan katliamda 301 insanımız hayatını kaybetti. 301 insanımızın eşleri, çocukları, anne babaları, bütün Soma ve ülkemiz bu acıyı unutmadı, unutmayacak. Ancak bu acıyı büyüten aynı zamanda katliamın sorumlularının adil şekilde yargılanmaması, sorumluların istifa etmemesidir. Bununla birlikte hayatını kaybeden madencilerin yakınları haklarını alamamışlardır.
Soma Katliamının sorumluları Soma Holding ve AKP İktidarıdır. Binlerce insanı güvencesiz kölece çalışmaya mahkum eden AKP bütün işçi cinayetlerinde olduğu gibi Soma’da da katliama davetiye çıkartmıştır. 10 yılı aşkın zamandır patronlar daha fazla kar elde etsin diye yapılan düzenlemelerle emekçilere köleliği dayatanlar “siz ölebilirsiniz, mühim olan patronların karları, bizim iktidarımız” demişlerdir. 10 yılda 15 bin işçinin katledilmesinin sorumlusu AKP iktidarı Soma’da göz göre göre yaşanan katliamın sorumlusudur. Ancak Soma Katliamı sonrası AKP politikaları değişmemiştir. Başta madenler olmak üzere her alanda işçi katliamları sürmektedir. Soma’nın bir kaç ay sonrası Ermenektir, Torunlar’dır. Soma Katliamı sonrası başta Çalışma Bakanı ve Enerji Bakanı istifa etmemiştir. Çalışma Bakanı Faruk Çelik geçtiğimiz günlerde önümüzdeki dönem milletvekili olamayacağından dolayı mecliste yaptığı konuşmada gözyaşlarını tutamadı. Milletvekili olamayacağı için çok üzülen Çelik’in işçi katliamları sonrası aldığı tutumları hiç unutmayacağız.
Soma Katliamı’nın diğer sorumlusu Soma Holding’tir. Soma Holding 301 madencinin katildir. Ama aynı zamanda yüzlerce işçiyi kölelik koşullarında çalıştırdığı için suçludur. Ancak olayın ilk günlerinde göstermelik bir kaç tutuklamanın dışında Soma Holding’e dokunulmamıştır. İşçinin alınteriyle karlarına kar katan işçi katilleri için hayat aynen devam etmektedir. Çünkü AKP iktidarı Soma Holding gibi işçi katili sermaye grupları karlarına kar katsın diye vardır.
13 Nisan’da Soma Davası görülecek. Edindiğimiz bilgiye göre Soma Katliamının failleri Soma Holding yöneticileri davaya getirilmeyecekmiş. Gerekçe ise güvenlikmiş. Bir kez daha görüyoruz ki onların güvenlik dediği bizim değil, patronların güvenliği. Halkın sokağa çıkmaması, hakkını aramaması için “iç güvenlik yasası” adı altında baskı yasaları çıkartanlardan Soma Holding’in sahiplerinin “güvenliğini” düşünmesi şaşırtıcı değildir.
Ancak baskıyla sürdürülmek istenen bu sömürü ve ölüm düzenine teslim olmayacağız. Üzgünüz, öfkeliyiz ama asla umutsuz değiliz. Umudumuz, inancımız tam. Mücadelemizde kararlıyız. İş cinayetlerinde ölmediğimiz, kölece çalışmaya mahkum olmadığımız bir ülkeyi elbette kuracağız. Umutsuz olan da, korkan da harcı işçi kanıyla karılmış saraylarda saltanat sürme hevesinde olanlardır.
Bizler işçi katillerinin, emek düşmanlarının üstüne yürüyoruz. 12 Nisan’da Ankara’da binlerce insanla buluşacağız. 13 Nisan’da Akhisar’da görülecek davanın takipçisi olacağız.
Nuri Günay
Halkevleri Genel Sekreteri