Soma, 301 madencinin katledilmesinin birinci yılında “taşeronlaştırmaya ve güvencesizleştirmeye karşı, işçi sağlığı ve güvenliği için, bir canımız daha yanmasın, başka ocaklar sönmesin” diye gece gündüz sokaklardayken yine bir “kaza” haberi, yine bir maden ocağı ve yer yine Soma!
Soma Eynez Maden Ocağı’nda 301 madencimizin “daha fazla üretim daha fazla kar” için katledilişinin yıldönümü üzerinden henüz iki gün geçti. Ve bugün (15.05.2015) Eynez Maden Ocağı yanında yer alan İmbat Madencilik’e ait ocakta, işçiler ocağın içerisindeyken yangın çıktı. Malzeme deposunda çıkan yangın, temiz hava girişine doğru ilerledi. Madencilerin durumu fark etmesi ile müdahale edilen yangın kontrol altına alındı. 3 işçi zehirlenmeden kaynaklı, 1 işçi ayağından travma sebebiyle hastaneye kaldırıldı. Ve biz bu satırları yazarken Demir Export’ta çalışan bir madenci arkadaşımız daha iş kazası geçirdi.
İmbat Maden Ocağı’nda yetkili sendika olan ve bir yıldır ortada görünmeyen Maden İş Sendikası Genel Başkanı Nurettin Akçuk, yangının gündeme düşmesiyle basın karşına çıktı. Şirket sahibiyle görüştüklerini ve herkesin yangını söndürmeye çalıştığını söyleyen Akçuk, zaten yaralı ve can kaybı olmadığı için de “Buna şükrediyoruz, geçmiş olsun” diye de ekledi. En az zararla bu tedbirsizliğin üzerini kapatmak için kolları sıvayan Maden İş sadece “geçmiş olsun” diyerek görevini tamamlamış oldu!
Evet, Soma Katliamı üzerinden bir yıl geçti. Ve bugün “301” canımızın daha yanmaması için hiçbir sebep yoktu.
Çünkü geçen bir yılda sorumluların hiçbiri hesap vermedi. Katliamdan sorumlu AKP’li bakanlar istifa etmedi. Hatta dava süresince failler ve avukatları bizlerle dalga geçercesine faciada hiçbir sorumluluklarının bulunmadığını, ölümlerin sebebinin işçilerin “basiretsizliği” olduğunu söyledi.
Evet, bizler biliyoruz ki yaşanan facianın nedeni “işçi sağlığı ve iş güvenliği” ile ilgili tedbirlerin “maliyet unsuru” olarak görülmesidir. AKP iktidarı, Sermaye ve Maden-İş sendikası da bir yıl boyunca elbirliğiyle bu gerçekliği örtmeye çalıştı. Soma’daki bütün madenlerde üretime, faciadan önceki koşullarda devam edildi. Tedbirlerin hiçbirisi alınmadı.
Taşeron çalıştırmaya son verilmedi. İşçilerin güvenli ortamda çalışma koşulları sağlanmadı. Madenler denetlenmedi. 1500 odalı sarayın sadece kaplama maliyetinde olan yaşam odaları yaptırılmadı. Ve 2014 yılında en az 1886, 2015’in ilk dört ayında ise 482 işçi iş cinayetlerinde yaşamını kaybetti!
Tüm sorumlular yargılanmadan, madenler kamulaştırılarak çalışma koşulları iyileştirilmeden, iş sağlığı ve güvenliği yasal güvenceye kavuşmadan, taşeron yasaklanmadan işçi katliamları durmadan Soma halkının, katledilen madencilerin ailelerinin ve maden işçilerinin davası bitmeyecek! Bizler “Soma İçin Adalet Geleceğimiz İçin Güvence” talebimizi haykırmaya mücadele etmeye devam edeceğiz.
Taleplerimiz
1- Enerji Bakanı Taner Yıldız, Çalışma Bakanı Faruk Çelik, Soma Holding patronu Alp Gürkan, TKİ Yönetim Kurulu, Maden İşleri Genel Müdürlüğü YARGILANSIN!
2- Madenler kamulaştırılsın
3- Taşeron çalışma yasaklansın
4- Madenciye söz, yetki ve karar hakkı verilsin
5- Primli çalışma sistemi yasaklasın
6- Mesleki ve iş güvenliği eğitimi verilsin
7- Vardiya değişimleri yer üstünde yapılsın
8- Maden işçilerine ferdi oksijen maskesi verilsin
9- Filtreli maskeler uygulamadan kaldırılsın
10- Maske değiştirme istasyonları kurulsun
11- Kara tumba yasaklansın
12- Maden ocaklarda temiz hava istasyonları oluşturulsun
13- Ayak ve bacalara çoklu gaz ölçümü cihazları yerleştirilsin
14- Hava gazı ölçüm değerleri panolara asılsın
15- Tüm madeni kapsayan alarm sistemi kurulsun
16- Periyodik acil durum tatbikatları yapılsın
17- Madenlerde yanmaz malzemeler kullanılsın
18- Üretim ayakları birbirinden bağımsız havalandırılsın
Soma Madenci Evi