Önce uzun hatları kısalttılar, mahallemizden kent merkezlerine giden otobüsleri iptal ettiler. Daha sonra ücretsiz aktarmayı iptal ettiler, bu da yetmedi ulaşıma yüzde 15 zam yaptılar. Doymadılar, metrobüs ücretlerine yüzde 33 zam yaptılar. Metrobüs bir yılda yarı yarıya daha pahalı hale geldi.
Yetmedi, aylık sınırsız Akbil’i kotalı yaptılar, sonra bazı araçlarda çift kontör düşme uygulamasına geçtiler, bununla da yetinmeyip kotayı 200’den 160’a düşürdüler.
İşçiye, emekçiye gelince yüzde 3-yüzde 5 zam verenlerin, enflasyon düştü diye övünenlerin belli ki hiç utanması yok!
Başbakan her gün televizyonlarda enflasyon düştü diyor, Kadir Topbaş ise maliyetleri gerekçe gösterip ulaşıma zam üstüne zam yapıyor. Bir de halkla dalga geçiyor, metrobüsün ucuz olduğunu savunuyor. Seçimlerden önce “Tek bilete Avcılar’dan Söğütlüçeşme’ye” diye oy toplayan Topbaş, zamma gerekçe olarak kıtalar arası geçişi gösteriyor.
İnatla metrobüsün ucuz olduğunu söyleyen Kadir Topbaş ya hesap yapmamış, ya da halkın sillesini yememiş! Doğrudur milyarlarla oynayanlar ayda 120 TL’yi yola vermenin ne demek olduğunu bilmezler. Hesabı emekçiler bilir, emekçiler sorar!
Bugün bir asgari ücretli, çalıştığı 5 günün 1’inde sadece metrobüs için çalışıyor… 1 gün doğalgaz için çalışıyor... Yarım günlük maaşı suya gidiyor… Asgari ücretin yarısı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne gidiyor. Gerisiyle kira mı ödesek, karnımızı mı doyursak, çocuğumuzu nasıl okutsak diye düşünüyoruz… Bu zamlar Kadir Topbaş’a az gelebilir ama bizim çocuklarımızın gemileri yok, şirketleri yok… İşte bu yüzden isyan ediyoruz!
Metrobüs zamlarına dur demek için, başta doğalgaz olmak üzere yeni zamları durdurmak için sesimizi yükseltiyoruz. Artık çok net biliyoruz ki AKP hükümeti, halkın tüm temel kamusal haklarına, kar edilecek alanlar olarak bakmaktadır. Ve bu piyasacı zihniyete dur demek insanca yaşamamızın tek yoludur.
İşte bu yüzden şikayet etmiyor, hakkımızı kullanıyoruz. Her gün işe gidiş ve dönüş saatlerinde parasız ulaşım hakkı istiyoruz. Bir araya gelip metrobüslere para vermeden biniyoruz… Binlerce İstanbullu olarak turnikelerden atlayıp ulaşım hakkımızı kullanıyor, zamlarını başlarına çalıyoruz!
Son olarak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne giderek Kadir Topbaş ile görüşmek isteyen Halkevciler’in sesi Mehter Marşı ve Agora Meyhanesi şarkısı çalınarak bastırılmak istenmiştir. Polisi ve “meyhane fedaisi” tavırlı güvenlikçilerini Halkevciler’in üzerine sürenler, sularının ısındığını bildikleri için paniğe kapılmakta, komik duruma düşmektedirler.
“Vatandaşın tepkisi haklı” deyip sonra da fedailerini, zamlara tepkisini gösterenlerin üzerine süren Kadir Topbaş lafı eveleyip gevelemekten vazgeçmeli, gereğini yapmalıdır.
Zamlar kayıtsız şartsız geri alınmalı, aylık AKBİL’de kota uygulamasına son verilmelidir.
Ayrıca, tüm halkın ücretlerinin önemli bir bölümünü ulaşıma harcayarak “Büyükşehir Belediyesi’ne çalışmasına” son verilmelidir. Bu yüzden en azından işe geliş ve gidiş saatleri olan sabah 6-9, akşam 17-20 saatleri arası ulaşım ücretsiz olmalıdır.
Bu talepler yerine getirilene kadar iki elimiz Topbaş ve ekibinin yakasında olacaktır!
Halkevleri 1. Bölge Temsilcisi
Nuri Günay