Hüseyin Üzmez davası kadına karşı işlenen suçlara dair tüm toplumsal çelişkileri göz önüne seren bir simge vaka. Bu yüzden 10 Şubat günü Üzmez’e savurduğumuz şemsiye ile karşı işlenen tüm suçlara karşı öfkemizi orta koyduk.

Bizler Halkevci ve Kolektifçi kadınlar olarak gerçekleştirdiğimiz bu eylemle gericiliğe, taciz ve tecavüze karşı bedenimizi ve onurumuzu asla teslim etmeyeceğimizi haykırdık.

Gerçekleştirdiğimiz eylemden 4 ay sonra eylemi gerçekleştiren Yıldırım Halkevi yöneticisi Pınar Koyuncular ve  Öğrenci Kolektiflerinden Nergiz Şişek hakkında “kasten yaralama ve hakaret” suçlarından 7’şer yıl 8’er ay hapis cezası talebiyle Bursa 5. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından dava açıldı.

Kadın arkadaşlarımıza açılan bu davayı kınamak için gerçekleştirdiğimiz eylemlerde “ Üzmez içeri, kadınlar sokağa” demiştik. Öğrendik ki davanın bugün görülen duruşmasında Hüseyin Üzmez’in tutuklu yargılanmasına karar verilmiş.  Her ne kadar bu karar kadınların haklı mücadelesinin bir kazanımı ise de hala sorularımız var:

• Üzmez eylemini gerçekleştiren kadın arkadaşlarımıza açılan bu dava gericiliğe taciz ve tecavüze karşı kadın mücadelesini baskılama amaçlı değil midir?
• Taciz ve tecavüze uğrayan kadın ve çocuklara defalarca “zarar görmemiştir” raporu veren ve siyasi iradenin etkisi altında olduğu Adli Tıp uzmanının istifasıyla afişe olan Adli Tıp Kurumu B.Ç’ye ancak 3. muayenesinde “zarar görmüştür” raporu vererek aklanmış mıdır?
• Hüseyin Üzmez davasında bu kadar gecikmiş bir tutuklama kararı kamu vicdanını rahatlatmış mıdır?

Tüm bu sorulara ve kadın arkadaşlarımıza açılan davaya rağmen;

Biz kadınlar inatla gericiliği, taciz ve tecavüzü Aklayanlara karşı direniyoruz. Direnmeye devam edeceğiz. Tüm kız kardeşlerimizi de bu mücadeleye katılmaya çağırıyoruz.

HALKEVCİ KADINLAR