Kaybolmuş bir ülke, kaybolmuş bir yaşam ve kaybolmuş bir gelecek…
İşgalin Irak’taki açık ifadesi!
Yanı başımızda her geçen gün artarak devam eden işkencelerin, tecavüzlerin, talanın ve ölümlerin gündelik sıradan bir olay halini almaları,zihinlerde ‘savaş’ gerçekliğinin bulanıklaşması yada kaybolması,ABD’den sonra en fazla kaybı veren ülke konumunda olmasına rağmen ‘neden bu kadar ölüm’ sorularının dahi sorulmadığı,bir şekilde karşı karşıya kalındığında ise söyleyecek bir çift sözün olmaması…
İşte işgalin Irak’ta neden kaybolmuşluluklar yarattığının altında yatan gerçeklikler!
Buradan herkese soruyoruz.Zeynel Abidin Oğurol kimdir? Macit Yiğitbaş yada Yahya Yahya Dönmezbaş! Bu isimler bilinçlerinizde herhangi bir şeyi çağrıştırıyor mu?
Bu isimler ne AKP İl Genel Meclis Üyesi olup Irak’ta nakliye firması olan biri,ne DYP’nin iki dönemdir Milletvekili olup Irak’ta taşımacılık sektörünün ağır bir topu nede ‘Tayyip Erdoğan Bizim Eserimizdir’ diyen Tepe Grubunun başkanı.Saydığım bu insanlar ve onların kaderini paylaşan 150 kişi Irak’ta yaşamını yitiren yoksul Tır emekçileridir.Ailelerinin geçimini sağlamak için ölüme gözleri kapalı giden 150 kişi..
Bu insanlar ‘Irak ihracat ve taşıma olarak 3-4 milyar dolarlık bir Pazar.Bir iki ölüm olayı yaşanmıştır.Bunlar münferit olaylardır.Yerleri nur olsun ama Irak’tan vazgeçilemez’ deyip hemen arkasında da ‘ben aç kalsam da Irak’a gitmem’ yüzsüzlüğünü gösteren Saffet Ulusoy gibi yoksul emekçilerin emeğiyle rekabet gücünü arttıran halk düşmanı değillerdir.
Bu insanlar ‘ kimse Türk firmalarının Irak’tan çekilmesini istemesin,bu tip olaylarda duygusal davranmamak gerekir’ cüretini kendinde hak gören Tayyip Erdoğan gibi halkını ölümlere gönderen insanlar değillerdir.
Bu insanlar yaşamları pahasına alınlarının teriyle bin bir eziyet ve sıkıntı çekerek çocuklarının geleceksizleştirilmiş geleceklerini kurmaya çalışanlardır.
Bu insanlar Türkiye de bin bir yıkım yasalarıyla yaşam standartları düşürülmüş, en temel haklardan mahrum bırakılmış,güvencesizleştirilmiş,geleceksizleştirilmiş milyonlarca yoksul emekçilerle aynı kaderi paylaşanlardır.Tek farkları vardır.O da Türkiye’de değil, Irak’ta ölüme sürüklenmeleridir.
Yaşadığımız dönemin tarihsel sorumluluğu insanlığı tercih yapmaya zorlamaktadır.İnsanlık ya ABD liderliğinde sürdürülen emperyalist işgalin bir parçası olacak yada sürdürülen saldırılara dur deyip buna karşı bütün gücüyle mücadele edecektir.
Biz Halkevciler tarihsel sorumluluğumuzun bilinciyle insanlığa yapılan tüm saldırılara karşı 72 yıldır mücadele ettik ve etmeye devam edeceğiz.
Yanı başımızda sürdürülen emperyalist ‘işgale karşı mücadele etmek gerekir!’ bilinciyle şimdiye kadar her ne şekilde olursa olsun Irak’ta mağdur olan işçilere ve ailelerine hukuki yardımı sunacak Halkevleri Hukuk Komisyonu kurulmuştur.Bu komisyon; işçilerin ve ailelerin mağduriyetleri giderilene kadar mücadele etmeğe devam edeceklerdir.
Genel Yönetim Kurulumuza üye olan Milletvekili arkadaşlarımızla Irak’ta Türk emekçilerinin uğradıkları mağduriyetlerin giderilmesini hedefleyen bir komisyon oluşturma çabaları devam etmektedir.
Ayrıca Türkiye deki tüm şubelerimizde;
AKP’ nin Irak’ta ABD ile yaptığı her türlü antlaşmayı iptal etmesi
Irak’taki tüm Türk firmalarının geri çekilmesi,
İskenderun kentimize Irak’tan getirilen bomba ve füze artıklarının çıkarılması,
Irak’ta her ne şekilde olursa olsun zarar gören işçilere ve ailelerine tazminat ödenmesini içeren dilekçe metinlerini Türkiye Büyük Millet Meclisine göndermek üzere imzaya açılmıştır.
İşgale ortak olunmaması ve bu zamana kadar yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi için sarf ettiğimiz ve edeceğimiz çabaların tümü Türkiye’den Irak’a giden Tır şoförlerinin verecekleri karara bağlıdır.
Bugün hükümetin şoförlerden istediği ‘Yaşamlarından ve Onurlarından’ vazgeçmeleridir.ABD’nin istediği ise Irak’lı insanlara daha fazla tecavüz etmek, daha fazla işkence yapmak ve daha fazla ölümler yaratmak için ekmek,su gibi yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamasıdır.
İşgalcilere ve onun işbirlikçilerine verilecek yanıt ‘YAŞAMDAN VE ONURDAN’ vazgeçmemektir.En temel hak olan ‘GÜVENLİ İŞ İSTİHDAMI’NIN yaratılmasıdır.
Son olarak yineliyoruz Irak’taki ölümlerin baş sorumlusu işkenceci,tecavüzcü katil ABD’dir! Gözlerini kan bürümüş ulusal ve uluslar arası SERMAYEDİR! Halkından ‘onursuzluğu’ isteyen AKP’dir.Ölümleri durdurmak,ölümlere neden olanlara hak ettikleri cezayı verebilmek için kamuoyunu daha duyarlı olmaya çağırıyoruz. Unutmayalım ki daha önce yaratılan duyarlılık Irak’a asker göndermeyi amaçlayan tezkerenin meclisten geçirilememesini sağlamıştır.
Ölümleri durdurmakta İşgale ortak olmamakta BİZİM ELİMİZDEDİR!
HALKEVLERİ HATAY ŞUBESİ