Hızlı bir biçimde uluslararası sermayenin isteklerine uygun düzenlemeler yapan AKP hükümetinin “hızlı tren” uygulaması ülkemizi yasa boğdu. Onlarca yurttaşımız feci bir biçimde can verdi. Onlarcasının da kolu kanadı kırılmış durumda.
AKP hükümeti ise, hamasi nutuklarla kendini temize çıkarmaya; olayın sorumluluğunu, görüldüğü kadarıyla yalnızca verilen emirleri uygulayan demiryolu emekçilerine yıkmaya çalışıyor.
Ne yaparlarsa yapsınlar, biliyoruz ki bu basit bir tren kazası değildir. Hangi yalana sarılırlarsa sarılsınlar, hiçbir şekilde kendilerini halkın vicdanında aklayamazlar.
Kara taşımacılığında yaşanan acıların tek kaynağı, yıllardan bu yana uygulanan yanlış ulaşım politikalarıdır. Hava, deniz ve kara taşımacılığı öteden beri ülke gerçeklerine uygun bir anlayışla ele alınmadığı gibi, işbirlikçi bir mantıkla uluslararası sermayenin direktiflerine uygun yürütülmektedir. Üstüne üstlük şimdi birde buna AKP hükümetinin siyasi bir şov olarak apar topar yaşama geçirdiği “hızlı tren” uygulaması eklenince, ortaya çıkan tablo basit bir kaza değil, bir “cinayet” olmuştur.
Bu ülkeyi, bu halkı IMF’ye peşkeş çekenler, sistemin çürümüşlüğü içerisinde her adımda kendilerini ele veriyorlar. Değişim yasalarını büyük bir hızla parlamentodan geçirenler, ülkemizin ve halkımızın esenliğini hesaba katmadıkları sürece; belli ki bizleri daha büyük yıkım ve acılar bekliyor.
Bu nedenlerle AKP hükümetini, yaşanan faciada sorumluğunu kabul etmeye çağırarak kınıyor, yaşamını yitiren yurttaşlarımızın yakınlarına sabır, yaralılara sağlık diliyoruz.
Abdullah AYDIN
Halkevleri Genel Başkan