10 Ekim’de Ankara’da yaşanan katliamın ardından ülkemizin dört bir tarafında yüzbinlerce insan sokağa çıktı, katliamı lanetledi. Katliamda yaşamını yitiren Berna Koç ve Ayşe Deniz’i birlikte toprağa verdiği İzmir’de de binlerce işçi greve çıktı, öğrenciler, öğretmenler okulları boykot etti.
Ve İzmir’de yayın yapan yandaş gazete Yeni Asır DİSK Bölge Temsilcisini ve greve çıkan işçileri “Otobüsler çalışmadı, çöpler toplanmadı, öğrenciler okullardan geri döndü” diyerek hedef göstermiştir.
Bugün arkadaşlarımız Yeni Asır Gazetesi’nin alçaklıkta sınır tanımayan tutumuna karşı gazete binasına giderek gazetenin bu tutumunu protesto etmişlerdir. Arkadaşlarımız gazete binasının girişine yumurta ve boya atmışlardır. Ve yaptıkları konuşmada şunları söylemişlerdir: “Bu iktidara sahip çıkanlar, çanak tutanlar, dün Ankara’da arkadaşlarımız öldü, attığınız manşetten utanmıyorsunuz. Onurunuz yok. İnsanlığınız kalmamış. Bizler Halkevleri üyeleriyiz, dün arkadaşımızı kaybettik Ankara’da...”
Yaşanan budur. Şimdi iktidar borazanı yandaş medya “saldırdılar” diyerek provokatörlüğe devam etmektedir. Yüzden fazla insanımızı kaybetmişken acımızı bile yaşamamıza tahammülü olmayan insanlık düşmanları yapılan protestodan büyük mağduriyet görüntüsü çıkarmaya kararlıdır. Aldığımız habere göre polis AKP’lileri korumakta ustalaştıkları için iki arkadaşımızı gözaltına aldı.
Bununla birlikte TGS İzmir Şubesi yandaşlara yandaşlık yapmakta hızlı davranmıştır. İnsana saygısı olmayanlara sahip çıkmayı meslek ahlakına uygun bulmuşlar. Kendilerine soruyoruz: Yapılan protesto eylemini “saldırı” diyerek çarpıtmak gazetecilik ahlakına uygun mu? Yalan haber üretim merkezi olmak, manşetinden arkadaşlarını kaybetmiş greve çıkmış insanları hedef göstermek gazetecilik mi? Arkadaşlarımız gazeteci mi dövmüştür? Basın yayın kuruluşları protesto edilemez mi, Gezi’de Penguen medyasına karşı yapılan eylemler de saldırı mı?
Bizler arkadaşlarımızın yaptığı eylemin arkasındayız. Gazetecilerin iktidar ve tetikçileri tarafından tehdit edildiği, şiddete maruz bırakıldığı, gazete binalarının linççi güruhlar tarafından basıldığı bir zamanda, insanlık düşmanı iktidar borazanları gazetecilik mesleğini maske yapamazlar. TGS İzmir Şubesini vicdanıyla başbaşa bırakıyoruz. Katliamın arkasından provokasyona devam edenlerin tarafında olmayı vicadanları kabulleniyorsa kendileri bilir.
Bizler AKP’ye, borazancılara, katillere karşı insanlığı savunmaya devam edeceğiz.
Halkevleri Genel Başkanı
Oya ERSOY