Bu ülkede acıları ve tüm yoksunlukları emekçiler, yoksul halk yaşıyor. Günlerdir gencecik insanların ölümlerini görüyoruz; biliyoruz ki her yerde ölenler yoksullar. Savaş ve acı ülke gündemini belirliyor, halkın gündemini belirliyor, tek bir şeyi değiştirmiyor; aynı yoksulluğu birlikte yaşıyoruz.

AKP iktidarının ustalık dönemi savaşla, baskıyla, talan politikaları ile ve krizin yükünü halkın sırtına yüklemek için ardı ardına yaptığı zamlarla başladı. Seçim öncesi verdiği tüm sözleri unutan AKP, ulaşım zamlarıyla işe koyuldu. Artık her gün okula, işe nasıl gideceğimizi düşünüyoruz. Aylık gelirimizin büyük kısmını ulaşıma verir olduk.

AKP bununla yetinmedi. Ekim 1’den itibaren elektriğe %10’a yakın zam yaptı. Son gelen zamlarla dört yıl içinde elektriğe gelen zam oranı %88. AKP bu defa zam yapmakla kalmadı elektrik tarifelerini değiştirdi. Artık okullar, hastaneler gibi kamu hizmeti üreten kurumlara “kamu yararına” verilen destekler kaldırıldı. Bu  demek? İki kat zamlı faturaları ödeyemeyen okullarda velilerden daha fazla para istenecek, hastanelerin artan faturaları hastalardan çıkartılacak.

Kısacası AKP zihniyeti burada da kendini gösterdi: “kamunun yani halkın yararı” hiçe sayıldı. Onlar sadece patronların yararını düşünüyorlar, elektrik dağıtım şirketleri kar etsin diye zam yapıyorlar.

Peki yurttaşlar ne yapacak. Daha dün Hakkari’de ölen bir askerin evinde elektriğin borç nedeniyle kesik olduğunu, haberciler gelmeden alelacele görevlilerin elektriği açtığını öğrendik. Soruyoruz bu ülkede canımız elektrikten daha mı ucuz? Haber olamayan binlerce evde karanlıkta oturanlar, fatura borcundan hapse girenler ne olacak? AKP kimin iktidarıdır?

AKP tam kışa girerken doğalgaza %15 zam yaptı. Kış aylarında bu halk nasıl ısınacak? AKP bunu dert etmiyor. Tek derdi krizin yükünü halka yükleyerek “ekonomi iyi gidiyor” masalını sürdürmek, patronların çıkarlarına zarar getirmemek. Biz biliyoruz ki 2007’den bu yana enerji özelleştirmelerine hız veren AKP, şirketlerin özelleştirmenin bedelini halkın sırtına yıkıyor. Faturalarımızda bu bedelleri ödüyoruz.

Halkın karşısına geçen AKP sözcüleri zamları açıklarken; kar-zarar maliyet hesapları yapıyor, döviz fiyatlarının artmasını zamlara gerekçe gösteriyor. AKP halkı müşteri olarak gördüğü için devleti şirket gibi yönettiği için böyle davranıyor. Bir kez daha söylüyoruz. Kamu hizmetinden kar edilemez, maliyet hesabı halkın karşısına çıkarılamaz.

Elektrik ve doğalgaz zamları daha diğer ürünlere yansımamışken tüm temel gıda maddelerine zam geldi. AKP’liler, Eylül ayında yumurtaya %20, süte %8 zam gelmesine ilişkin “okulların açılışıyla talebin artması” gerekçesini gösterdiler. Diğer gıda maddelerine dair açıklama yapma gereği bile duymadılar. Ne yapacaklardı? Tarımı nasıl çökerttiklerini mi anlatacaklardı.

Evet, AKP halkın karşısına yalanla dolanla çıkmaya alıştı,  ama artık işi dalgaya vuruyorlar. Mehmet Şimşek ÖTV artışından sonra kameraların karşısına geçip “zam değil güncelleme” yaptık diyor. Başbakan “Sigara içmeyin, alkol tüketmeyin, Porsche’ya binmeyin ne olacak? Ülkenin cari açık sorunu var. Biz eşeği sağlam kazığa bağlayacağız” diyor. Başbakan eşeği bağladığınız kazık neresi? Neden sermayeye teşvik üzerine teşvik verilirken, vergi indirimleri yapılırken, halkın ödediği vergiler arttırılıyor? Neden hizmetlere dolar üzerinden zam yapılırken asgari ücret insanlık dışı bir noktada 630 lirada tutuluyor?

Başbakan, onu yapmayın, bunu yapmayın diye komut verirken; nasıl ısınacağımızı, nasıl ulaşacağımızı, nasıl aydınlanacağımızı, nasıl besleneceğimizi de söylesin!  Bu soygunun hesabını versin.

Bugün Halkevleri de dahil AKP’ye karşı sesini yükselten toplumsal muhalefet davalarla, tutuklamalarla, tehditlerle susturulmaya çalışılıyor. Ancak AKP halkın yoksulluğundan rant elde eden hırsızları hapishanelerden teker teker çıkartıyor.  Deniz feneri ile çalanların nasıl korunduğunu hep birlikte görüyoruz. AKP’nin savcıları da, hapishaneleri de, polisleri de, ampulü de, feneri de halkı daha kolay soymak, emekçileri daha kolay sömürmek, doğayı daha kolay yağmalamak içindir. Bu ülkede aydınlar, gazeteciler, derelerine sahip çıkanlar, zamlara karşı direnenler, parasız eğitim isteyenler hapiste iken hırsızlar meclistedir, iktidardadır.

Evet AKP halka zararlı, patronlara yararlıdır. Biz buraya AKP’yi uyarmaya geldik: İktidar derhal aklını başına toplamalıdır. Savaş, kriz ve talan politikalarından hemen vazgeçmelidir. Enerji temel yaşamsal bir haktır. Elektrik ve doğal gaz zamları derhal geri çekilmelidir. Halkın, bedelini ödemediği gerekçesi ile enerjisinin kesilmesi uygulamasına derhal son verilmelidir. Acil olarak aydınlanma, ısınma başta olmak üzere temel ihtiyaçları karşılayabilecek oranda enerji halka parasız olarak sunulmalıdır. Beslenmek haktır. Temel gıda maddelerine yönelik zamlar geri çekilmelidir. Başta çocuklar olmak üzere sağlıklı beslenmek için gerekli tüm gıdalara erişim garanti altına alınmalıdır.  Ulaşım haktır sabah- akşam okul ve işe gidiş geliş saatlerinde parasız olmalıdır. Tüm bu talepler için bu kentin dört bir yanında ayağa kalkıyoruz. Bu soyguna dur diyeceğiz!

Haklarımızı AKP’ye, sermayeye yedirmeyeceğiz!