Bizim çocuklar savaşa gitmesin: Vallahi bırakmam!

Ece Temelkuran | Cu, 01/09/2006 - 01:00
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Kafayı karıştırmanın lüzumu yok: Birleşmiş Milletler, kendi sivil görevlilerinin İsrail tarafından öldürülmesini kınayamayacak kadar zavallı bir organizmadır. BM, ABD'dir.

Cümleten netleşelim:

Lübnan'a gönderilecek BM Barış Gücü'nün barışla topluiğne başı kadar alakası yoktur.

Bir adım daha atalım:

Barış Gücü, Küreselleşmenin Haçlı Ordusu'dur.

Noktayı koyalım:

Bizim çocuklar, Haçlı askeri olamaz!

Emperyal palavralar

Kimse bu ülkeyi köşe yazılarıyla, hükümet açıklamalarıyla kandırmaya çalışmasın: Irak'a asker göndermedik, efendi gibi durduk diye başımıza hiç kötü bir şey gelmedi. Bilakis, dünyanın en Al Pacino, en Kadir İnanır ülkesi biz olduk; yeryüzünde müthiş karizmamız oldu.

Hâlâ bütün uluslararası toplantılarda Avrupalısı, Amerikalısı Irak'a asker gönderme kararını engellediğimiz 1 Mart mitingini konuşuyor. Bunu, Ortadoğu'da "artizlik" yapmaya gitmeyi hâlâ açgözlü bir hararetle savunanlar, "uluslararası prestij" gibi ne idüğü belirsiz tamahlar için çocukların ölmesini gözlerini belerte belerte isteyenler de bal gibi biliyor.

Yani, sakın o "Bölgenin emperyal gücü olalım!" gibi, "ABD imparatorluğu'nun Ortadoğu'daki uç beyliğini yapalım" gibi meseleyi mahalle savaşı çapında gören, ölümü çocuk oyuncağı zanneden palavralar sıkılmasın.

İstenen, çocuklara yardım

Çünkü bu ülke, çocuklarının Lübnan'a askerler olarak gitmesini istemiyor. Bu ülke, -gidin şehirlerin etrafındaki Filistin ve Lübnan bayraklarına sarınmış mahallelere bakın- sadece Lübnanlı ve Filistinli çocuklara yardım etmek istiyor.

Önceki gün 30 Ağustos kutlamaları sırasında "terörist" sanılarak dövülen çocuklar, bu ülkenin en akıllı çocuklarıdır. Ölümler canına tak etmiş, öfkeli halkın kışkırtılması yüzünden dayak yemişlerdir.

Öğrenci Kolektifi adlı, son derece aklı başında, insani bir gruptan olan öğrencilerin pankartı açmasına izin verilseydi görülecekti ki onlar sadece kendi yaşlarındaki askerlerin Lübnan'a ABD'nin paralı askeri olarak gitmesini istemedikleri için oradaydılar.

O çocuklar gibi binlerce, yüz binlerce insan var bu ülkede. Bugün o insanlar Halkevleri'nin yaptığı "Filistin ve Lübnan'a İlaç, Mama, Kuru Gıda Yolluyoruz!" kampanyasına destek veriyorlar. (İletişim: 0212 245 82 65-0312 4192717) Yapılması düşünülen ve bilet parası yerine herkesin kuru gıda ve ilaç getireceği konser için yer arıyorlar. Savaş karşıtı toplantılara katılıp daha ne yapabiliriz diye düşünüyorlar.

5 Eylül'de Ankara'da!

İşte bütün bu insanlar, yeryüzü efendilerinin ucuz askerleri olmak değil, Ortadoğu halklarıyla dayanışmak isteyen, vicdanı sızlayan, işlenen günahlara dahil olmak istemeyen insanlar, 5 Eylül'de Ankara'da buluşacaklar.

Aynı gün, Meclis'te oylanacak Lübnan'a asker gönderme tezkeresine hayır demek için, sesleri Meclis'ten duyulana kadar bağırmak için Ankara'da olacaklar. Otobüsle, trenle, uçakla, yürüyerek Ankara'ya gelecekler. Kendilerini temsil eden vekillerin, bir kerecik olsun kendilerini temsil etmelerini isteyecekler.

Yeniden, tıpkı 1 Mart'ta olduğu gibi AKP'li milletvekillerine seslenecekler. Soracaklar: Kendi siyasi tabanınız yardım kutularıyla Lübnan'daki çocuklar için para toplarken siz ne yapıyorsunuz?

Ey Meclis Başkanı, sen ki evladını kaybetmiş bir insansın. Başkaları da mı evlatlarını kaybetsin istersin?

Ey Milletvekilleri, hatırlayın! 1 Mart'ta o tezkere geçmediğinde nasıl da arkanızdaydı bu halk. Sizi hiç desteklemeyenler bile gurur duymuştu aldığınız barış kararıyla.

5 Eylül'de bağıracağız:

Savaşa gidemezsiniz! Vallahi bırakmam!

Milliyet