Halkevleri Yeniden Kamu Yararına Dernek Statüsünde

Cu, 04/03/2016 - 15:14
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

50 yıllık Kamu Yararına Dernek sıfatımız AKP'nin 4 Nisan 2011 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile Dernekler Yönetmeliği’nin 49. Maddesinin 1. fıkrasının ilgili bentleri gereği Halkevleri Derneği’nin “Kamuya Yararına Dernek” statüsü kaldırılmıştı.

Bakanlar Kurulu’nun söz konusu kararına karşı Danıştay'a açtığımız dava sonuçlandı.

Danıştay, Bakanlar Kurulu Kararı’nın hukuka aykırı olduğu sonucuna varmıştır.

Halkevleri Genel Başkanımız Oya Ersoy ve MYK  üyelerimiz bu  konu hakkında bilgilendirme yapmak üzere bir basın toplantısı gerçekleştirdi.

Genel başkanımız Oya Ersoy : ‘’AKP hükümetinin "sivil toplum" anlayışında ve "kamuya yararlı dernek" statüsünde sahip olduğu ‘maddi açıdan varlık sahibi olma’ ve asıl olarak ‘paranın gücü ile sözde hayır işleri yapma’ zihniyeti, şimdi hukukun ve yaşamın gerçeklerine çarparak, paramparça olmuştur. AKP hükümetine göre; üyelerinizin katkısı yerine asıl olarak tanış ya da akraba olduğunuz iktidar mensuplarının katkısı ile kamu kaynakları yağmalanarak elde edilen ne kadar çok arsaya, binaya, bankalarda yüklü hesaplara sahip olmakla ve devamında kaç kişiye ya da haneye kaç paket makarna, kömür vb. dağıtmış oluşunuzla ölçülen "kamuya yararlılık"; Halkevleri'nin binlerce gönüllü üyesi ile halka götürdüğü eğitim, bilim, kültür, sağlık ve en önemlisi, yurttaş olma ve haklarına sahip çıkma bilinci gerçeği karşısında, şimdi hak ettiği gerçek yeri ve değeri az da olsa bulmuştur.’’

Genel Başkanımız Oya Ersoy’un konuşmasının tam metni aşağıdadır.

“Devleti bir özel sektör gibi yönetmek istiyorum” diyenlerin karşısında Halkın Haklarını savunanlar kazandı! Biz Kazandık!

1961 yılından itibaren sahip olduğumuz “kamuya yararlı dernek” statümüz, 50 yıl sonra, AKP’nin Bakanlar kurulu tarafından 04.04.2011 tarih ve 2011/1797 sayılı karar ile kaldırılmış, Halkevleri “Kamu yararına dernek statüsü”nden çıkarılmıştı.

2004 yılında yandaş basında hakkımızda çıkan “Halkevleri terör yuvası haline geldi” haberlerinin ardından “Parasız ulaşım haktır” diyerek başlattığımız eylemler nedeniyle dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Bunlar millet değil illet” denilerek hedef gösterildik. Mersin Şubemiz hakkında “AKP karşıtı odak” olmaktan dava açıldı. Bu süreç, İçişleri Bakanlığı tarafından başlatılan denetimle devam etti. 3 yıl boyunca süren bu denetim sonucunda “herhangi bir yasadışı faaliyet”e ulaşamadılar.

Denetimden 4 yıl sonra “derneğin gelirlerinin ve mal varlığının kamuya yararlı dernek statüsü için yeterli görülmemesi” gerekçesiyle Dernekler yönetmeliğinin 49. Maddesine dayanarak “Kamuya yararlı dernek statüsü”nden çıkarıldık.

Aynı tarihlerde AKP hükümetine siyasi yakınlığı bulunan ve ağırlıklı olarak cemaat örgütlenmesi niteliği taşıyan birçok dernek ve vakfa "kamuya yararlı dernek" statüsünü cömertçe dağıtan Bakanlar Kurulu'nun bu işlem ve tasarrufuna, aynı zamanda kamuya yararlı faaliyet anlayışını parasal maddi değerlere indirgeyen yönetmelik hükümlerine karşı, Danıştay nezdinde bir iptal davası açtık.

Danıştay 10. Dairesi 2011/9329 Esas nosu ile yaklaşık 4 yıldır görülmekte olan bu dava sonucunda; Halkevleri'nin kamuya yararlı dernek statüsünden çıkarılmasına ilişkin 04.04.2011 tarih ve 2011/1797 sayılı Bakanlar Kurulu kararını hukuka aykırı bularak oybirliği ile; ayrıca Dernekler Yönetmeliği'nin 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasının (e) ve (d) bentlerini de oy çokluğu ile iptal etmiştir.

Kararın gerekçesinde özetle; Halkevleri'nin kamuya yararlı dernek statüsünden çıkarılmasına ilişkin sunulan gerekçelerin somut ve objektif olmadığı, aksine kişisel görüş ve değerlendirmelere dayandığı, bu gerekçelerin maddi kanıt ve olgularla da ispatlanamadığı, öte yandan derneğin amaç dışı ve/veya yasak faaliyetlerde bulunduğuna dair de her hangi bir yargısal tespit olmadığı dile getirilmiştir. İptal edilen Bakanlar Kurulu kararına dayanak kılınan denetleme raporlarında Halkevleri aleyhinde yer verilen; "Halkevleri'nin toplumsal ve siyasi konularda muhalif bir örgüt olduğu, siyasi ve günlük politikalara dönük faaliyet yürüttüğü, sürekli gösteri ve eylem yaptığı" yolundaki iddialar, bu kapsamda haklı ve hukuki bulunmamış; aksine bizzat bu iddiaların kendisinin siyasi, kişisel, subjektif değerlendirmeler olduğu tespit ve kabul olunmuştur.

Anılan Dernekler Yönetmeliği'nin iptaline dair gerekçelerinde ise Danıştay; üst norm olan 5253 Sayılı Dernekler Kanunu'nda "topluma yararlı sonuçlar verecek faaliyetlerde bulunma" ölçütüyle ele alınan "kamuya yararlı dernek" statüsünün, şimdi idarenin düzenleyici işlemi niteliğindeki bir yönetmelik ile asıl olarak mali ölçütlere, yeterli bir gelire ve mali güce sahip olmaya dayandırılmasını hukuki ve yerinde görmemiştir. Nitekim anılan yönetmelik lafzı ve buna göre tutum alan idareye göre; Halkevleri üyelerinin hiç bir maddi karşılık beklemeksizin gönüllülük esasına göre gerçekleştirdiği kamu yararına çalışmalar, bütün olarak yok sayılmaktadır.

Böylelikle, AKP hükümetinin "sivil toplum" anlayışında ve "kamuya yararlı dernek" statüsünde sahip olduğu ‘maddi açıdan varlık sahibi olma’ ve asıl olarak ‘paranın gücü ile sözde hayır işleri yapma’ zihniyeti, şimdi hukukun ve yaşamın gerçeklerine çarparak, paramparça olmuştur. AKP hükümetine göre; üyelerinizin katkısı yerine asıl olarak tanış ya da akraba olduğunuz iktidar mensuplarının katkısı ile kamu kaynakları yağmalanarak elde edilen ne kadar çok arsaya, binaya, bankalarda yüklü hesaplara sahip olmakla ve devamında kaç kişiye ya da haneye kaç paket makarna, kömür vb. dağıtmış oluşunuzla ölçülen "kamuya yararlılık"; Halkevleri'nin binlerce gönüllü üyesi ile halka götürdüğü eğitim, bilim, kültür, sağlık ve en önemlisi, yurttaş olma ve haklarına sahip çıkma bilinci gerçeği karşısında, şimdi hak ettiği gerçek yeri ve değeri az da olsa bulmuştur.

Bu dava, “devleti bir özel sektör gibi yönetmek isteyen”, kamuyu talan ederek piyasacı ve gerici bir kamu yaratmak isteyen anlayışa karşı “Halkın Hakları”nı, yani kamunun haklarını savunanların davasıdır.

O nedenle kamuya yararlı dernek statümüz elimizden alındığı gün, “Halkevleri kendisini halka, yani kamuya yararlı çalışmalara adamıştır ve öyle çalışmaya devam edecektir. AKP’nin Bakanlar Kurulu ne derse desin Halkevleri kamuya yararlıdır! AKP kamuya zararlıdır!” dedik ve kamuya yararlı çalışmalarımıza devam ettik. 

Evet, Halkevleri yazgısını değiştirmek için mücadele ettiği halkı gibi yoksul bir örgüttür. Ancak Halkevleri, halkın örgütüdür ve başta eğitim, sağlık, ulaşım, barınma olmak üzere halkın en temel yaşamsal hakları için dayanışmayı ve mücadeleyi örgütleyen, gericiliğe karşı bulunduğu her yere bilimi, sanatı, sorgulamayı, özgürlüğü taşıyan bir örgüttür.

Halkevleri tarihi, ümmetten yurttaşa dönüşmenin tarihidir. Şimdi tekrar ümmet yaratma hayalleri kuranlara, bu nedenle Halkevleri’ni hedef alanlara hatırlatmak isteriz; Halkevleri, tarihi boyunca; biat etmeyen, hakkını bilen, hakkını arayan kuşaklar yetiştirmiştir ve bundan sonra da yetiştirmeye devam edecektir.

Halkevleri, en temel yaşamsal haklarımızı gasp eden, doğayı ve kentleri yağmalayan, emeği sömüren neo-liberal politikalara karşı halkın haklarını savunur ve bunun için mücadele eder.

Bu güne kadar devletten ya da başkaca bir kamu kuruluşundan bir kuruş olsun almadık. Bir yandan kamu kaynaklarını talan ederek kendi kasalarını doldurup, diğer yandan “yardım” adı altında halkı dilencileştiren politikaların uygulayıcıları karşısında mücadeleyi ve dayanışmayı örgütledik.

Kadınlara okuma yazma öğrettik ve yaşamda etkin birer özne olmalarını sağladık. Çocuklarımıza dünyanın bir öküzün boynuzları üzerine durmadığını ve yaşamın ilk tohumlarının uzak yıldızlarda atıldığını öğrettik. Bizler, ayakkabı kutularını para istiflemek için kullanmadık; o ayakkabı kutularıyla yoksul mahallelerdeki çocuklarımız, ilk basit fizik deneylerini gerçekleştirdiler.

Halkımızı parasız eğitim ve parasız sağlık gibi en temel hakları konusunda bilinçlendirdik ve sırf birer insan, birer yurttaş oldukları için çok daha fazlasını hak ettiklerini ve gerçekte çok daha fazlasına da sahip olduklarını, kendilerine ait olanı talep etmelerini, gereğinde söküp almalarını benimsettik.

Bu yüzden, AKP iktidarı tarafından hiç sevilmedik ve "kamuya yararlı" görülmedik.

Biz de kentlerimizi ve doğayı yağmalayanları; güvencesiz, sendikasız kölece koşullarda ölümüne çalıştırıp karlarına kar katanları; kamusal hizmetleri piyasalaştırıp haklarımızı gasp edenleri; gericilikle yaşamlarımızı kuşatanları hiç sevmedik ve tüm bu politikaların karşısında olduk. Çünkü Halkevlerinin, halkevcilerin halkın çıkarından başka çıkarı yoktur!   

Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da emek için, halk için, doğa için kamu yararına çalışmaya, Halkın Hakları için mücadeleye devam edeceğiz. 04.03.2016

 

Oya Ersoy

Halkevleri Genel Başkanı