15 Temmuz’da yüzlerce insanın hayatını kaybettiği, binlerce insanın yaralandığı darbe girişiminin ardından ülkemiz karanlık günlerden geçiyor. Halklara, demokrasiye ve özgürlüklere kast edenler ülkemizi bir felakete sürüklemekten çekinmiyor. Bununla birlikte AKP iktidarı, darbe girişiminin ardından attığı adımlarla darbenin olası bazı sonuçlarını ülkemize yaşatmaktadır.
Demokrasi adına sokaklara çıkanların bir bölümü idam çağrıları yapmış, şeriat sloganları atmış, “demokrasi” söylemi adı altında baskıcı, faşizan bir yönetim çığırtkanlığı bizzat iktidar organizasyonuyla yükseltilmeye çalışılmıştır. Anti-demokratik bir hamle olan darbe girişimini gerekçe gösteren AKP iktidarının kendisi de şimdi bir başka anti-demokratik hamleyle “karşı-darbe”ye girişmektedir. İktidar, OHAL’i sadece devlet içindeki rakipleri karşısında pozisyonunu güçlendirmek için değil; kentleri ve doğayı yağmalamak, emek sömürüsünü daha da arttırmak, halkın hak mücadelelerini bastırmak, muhalefeti susturmak için de değerlendirmek niyetindedir.
Ülkenin içerisine sokulduğu darbe/iç savaş ortamından çıkışın yolu daha fazla baskı, faşizm, OHAL değil; ülkeyi bu hale getiren koşulların ortadan kaldırılmasıdır. Acil demokrasidir. Demokrasi ve özgürlük halkın mücadelesiyle mutlaka kazanılacaktır. Bizler her koşulda eşitlik, özgürlük, laiklik ve demokrasi için mücadeleyi büyüteceğiz.
Bu kararlılıkla herkesi 24 Temmuz Pazar Günü Taksim meydanında düzenlecek mitinge çağırıyoruz.
Halkevleri Merkez Yürütme Kurulu