YAŞAMAK İSTİYORUZ! HALKIN SAĞLIĞI KAR HESAPLARINA FEDA EDİLEMEZ!

Sa, 01/12/2020 - 10:46
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

 

Pandemi süreci boyunca iktidarın toplum sağlığını koruma yönünde niyeti ve çabası olmadığı bir kez daha açığa çıktı.    

Halk sağlığı hiçe sayılarak salgının yayılma hızı, hasta ve ölüm sayıları düşük gösterilerek halk aldatıldı. Şimdi salgın yayılım hızı bahar aylarını katlayan düzeylere ulaştı. İktidarı uyarıp gerçekleri açıklayan sağlık örgütleri, bilim insanları ve muhalefet örgütleri ise iktidar mensupları tarafından tehdit edilip, susturulmaya çalışıldı. Hiçbir yetkisi ve bağımsızlığı olmayan “Bilim Kurulu” adıyla toplanan heyet susturulmuş durumdadır ve halkı aldatmakta bir araç olarak kullanılmaktadır.  

Gerçeklerin daha fazla gizlenemez boyutlara ulaşması ve turizm sezonunun bitmesiyle birlikte açıklanan rakamlar salgının korkutucu boyutlarını ortaya koydu. Ancak açıklanan son rakamların dahi gerçekleri ne kadar yansıttığı şaibelidir. 

1 Aralık itibariyle uygulanacak tedbirlerin bahar aylarına göre katbekat artan  pandeminin durdurulmasında oldukça yetersiz kalacağı çok açıktır. Öncelikle yapılması gereken iktidarın sermayenin çıkarlarını öncelemekten vazgeçip, toplum sağlığını öncelemesidir. 

Bunun için acil olarak üniversitelerden, sağlık örgütlerinden ve emek örgütlerinden temsilcilerin katılımıyla karar almaya yetkili, bağımsız ve güvenilir bir “Salgın Yönetim Kurulu” oluşturulmalıdır. 

Böylesine olağanüstü bir dönemde garanti ödemeli projelere yapılan ödemeler durdurulup halk sağlığına ve geçimine tahsis edilmelidir. Ayrıca büyük sermayedarlara dönük vergi indirimlerine ve aflarına son verilmeli, büyük servetlere pandemi vergisi uygulanmalı; halkın temel geçim araçları üzerindeki KDV vb. vergiler kaldırılmalıdır.   

Tüm toplum kesimlerinin fiziksel mesafe, hijyen, beslenme, dinlenme, sağlıklı ortamlarda fiziksel aktivite vb. bulaşı engelleyecek ve bağışıklığı güçlendirecek önlemleri almasına yönelik barınma, gıda temini, sağlıklı çevre, ulaşım, haberleşme, ısınma, sağlıklı çalışma koşullarını sağlayacak adımları atmalı ve sermayeye peşkeş çekilen tüm kamu kaynakları kamulaştırılmalıdır.

Acil olarak;

  1. Sağlık örgütlerinin de önerdiği gibi 4 hafta boyunca sağlık, belediye, temizlik ve gıda satışı dışındaki tüm faaliyetler durdurulmalı, karantina önlemleri alınmalıdır. Bu faaliyetlerde çalışacak tüm emekçiler için ise hem işe gidiş ve işten çıkışlarında, hem de iş yerlerinde bütün önlemler eksiksiz alınmalıdır. 

  2. Bu süre boyunca kiralar dondurulmalı veya kira yardımı yapılmalı, elektrik, su, doğalgaz ücretsiz olmalıdır.

Sürekli olarak;

  1. Covid testleri ücretsiz olmalı, aşı çıktığında ise aşı herkese eşit ve ücretsiz olmalıdır. Zenginlere paralı kaliteli, yoksullara parasız kalitesiz aşı uygulamasına meydan verilmemelidir. Hangi aşının tercih edileceği bağımsız bilim kurullarına bırakılmalı ve pandemiyi bir vurguna çevirmek için yarışa girmiş özel sektör aşı işine bulaştırılmamalı, aşılama kamu eliyle gerçekleştirilmelidir. 

  2. İşe gidiş ve işten çıkış saatleri kademeli hale getirilmeli, tüm iş yerlerinde vardiyalı çalışma sistemine geçilerek iş yeri yoğunluğu azaltılmalıdır. Bu uygulama zorunlu hale getirilmelidir.

  3. Çalışma süreleri işin tipine, çalışma ortamına ve insanlarla temas yoğunluğuna göre ücret kesintisi yapılmaksızın 4- 6 saat arasında sınırlandırılmalı ve istihdam arttırılmalıdır. 

  4. Pandemi boyunca, emeğiyle geçinen gelir kaybı yaşayan tüm yurttaşlara gıda desteği sağlanmalıdır.

Halkevleri olarak bulunduğumuz her yerde taleplerimizi ve "Yaşamak İstiyoruz" şiarımızı yükseltmeye devam edeceğiz. Tüm yurttaşlar olarak ömrümüz boyunca devlete vergi veriyoruz ve şimdi onun küçük bir kısmını, hakkımız olanı istiyoruz. Emeğiyle geçinen işçileri, emekçileri, esnafı, tüm yurttaşları bu talepleri sahiplenmeye çağırıyoruz.