Sömürgeciliğe, savaşa, gericiliğe ve ırkçılığa karşı söylenmiş en güzel halk türküsüdür HALKEVLERİ…

Şahabettin Arpacı | Per, 19/02/2009 - 02:00
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

77 mücadele yılını geride bıraktık. Ve yaşını almış, derinlere kök salmış halkın hakları mücadelesinde isyan duygusu ile harlanmış bir koca çınardır HALKEVLERİ…

 

1950’ li yılların ”demokrat parti” iktidarı… Ve ardından 12 Eylül darbesinin “amerikancı paşaları”, hep aynı yere saldırdılar. Aynı kararlılık ve ihanetle, ırkçı ve ümmetçi bir siyasetle kapattılar halkevlerini. Halkın apaydınlık yüreğine, elleri nasırlı bilge emeğine, kardeşlik duygusuna saldırdılar. Halkevlerine saldırdılar. Açgözlülükle halkın mallarını yağmalayan hırsızlar gibi. Halkın ilerici, yurtsever, devrimci ruhunu öldüren kiralık katiller şebekesi gibi darbeler yaparak halkın örgütlerini korkuyla kapattılar.

Ayaktayız…

Çoğalıyoruz...

Halkevleri örgütünü büyütüyoruz…

 

Ve her geçen gün soluk almanın güçleştiği bu topraklarda, halk düşmanı işbirlikçi amerikancı takımına karşı emek ve demokrasi düşü’nün uzun yürüyüş kollarını sıklaştırıyoruz.

On yıllardır cahil, reaya, kul olarak görülen bu halkın en devrimci fikirleriyle büyümüştür halkevleri.12 Eylül yıllarını hapishanede ve acılı bir bekleyiş içinde geçiren halkevleri, 1987 yılından başlayarak yeniden toplumsal mücadeleler sahnesine halkın gücünü taşımaya başladı.

 

Üçüncü mücadele dönemimizde sermayenin giderek örgütlendiği, uluslar arası tekellerin insanımızı, doğamızı ve geleceğimizi kuruttuğu, emeğin güvencesizleştiği, yoksulluğun derinleştiği günlere tanıklık ediyoruz.

Yeryüzünün ABD komutasında yürütülen bir işgal hareketiyle ölüm kuyularına ve açık bir hapishaneye dönüştürüldüğü dünya halinde Türkiye hızla Ortadoğu’da savaş bataklığına çekiliyor.

Ve neoliberal, gerici, amerikancı AKP iktidarı emperyalizmin taşeronluğunu yürütüyor. Savaş ve barut kokuları içinde örgütsüz, yoksul ve birbirine düşman edilmiş halkımıza sözümüz var: haklarımızı yeniden kazanacağız…

 

İşsiz, yoksul ve güvencesizleştirilmiş halkımız, sadaka kültürü içerisinde cemaatçi, itaatkâr ve AKP eliyle yaratılan sermayenin kulları olarak yönetilmek isteniyor.

Çocuklarımıza bırakacağımız güzel bir dünya özlemiyle eğitim, sağlık, beslenme, barınma, ulaşım, sağlıklı bir çevre, içilebilir su, enerji ve örgütlenme hakkı için halkımızın içinde kavgayı ve umudu mayalıyoruz.

Bizlerden çalınan ve piyasalaştırılarak yeniden bizlere satılan en temel haklarımız için sokaklarda, vardiya çıkışlarında, okul önlerinde, kentlerin meydanlarında, hastane kapılarında, halk ekmek büfelerinde, tarlalarda ve otobüs duraklarında çoğalacağız.

Fabrika önlerinde işsiz, savaşta ölü bir asker, evinde erkeğinin kölesi bir kadın, mezarda emekli, onursuz yardım kuyruklarında dilenci olmayacağız

İşbirlikçi, hırsız, fırsatçı, eli kanlı iktidarların oy deposu olarak gördükleri halkımızın isyanı ve bilinciyle ayağa kalktığı muhalefet evleridir halkevleri.

Ekmek zammını geri çekmek için kavga edilmesi gerektiğini halkevlerinde öğrendik…

Sazımız, sözümüz en güzel halk türkülerini sesleyecek dost meclislerimizde…

Irkçı, gerici, cinsiyetçi, neoliberal zehirlere batırılmış fikirlere karşı demokratik, barışçıl, kardeşçe, özgürlükçü, emeğine sahip çıkan, bağımsızlıkçı ve adaletten yana bir ses olacaktır halkevleri… Geçmişte olduğu gibi bugün de…

Tarihimizden aldığımız güçle halkın hakları mücadelesinde onurlu, direngen ve cesur mücadelemizi sürdüreceğiz…

Halkevlerinin yürüyüşü emeğin, demokrasinin ve özgürlüğün yaşam bulduğu toprakları yaratmanın sabırsızlığıyla kesintisiz sürecek…

 

Eskişehir Halkevi Yönetim Kurulu Üyesi

             Şahabettin Arpacı