Türkiye Barış Meclisi, Ankara’da 178 kurumun imzasının yer aldığı kalıcı ateşkes ve Kürt sorunun barışçıl yolla çözümü talepli dilekçelerini Başbakanlığa iletti.
Barış Meclisi üyeleri, 28 Ağustos günü Kızılay’da toplanarak, Başbakanlık binasına kadar yürüdüler. İlk olarak Türkiye Barış Meclisi Üyesi Selma Güngör, Güven Park’ta bir açıklama gerçekleştirdi. Açıklamada 20 Eylül’e kadar sürecek olan PKK'nin eylemsizlik kararının bir fırsat olduğu, sorunu çözümü istendiği takdirde bu 178 kurumun destek vermeye hazır olduğu vurgulandı. 1 Eylül Dünya Barış Günü öncesinde silahların susması için harekete geçilmesini isteyen Barış Meclisi, bunun için Ankara Sakarya Meydanı’nda bir şenlik düzenleyecekleri bilgisini verdi.
Açıklamanın ardından Güngör, Kürt sorunun barışçıl yolla çözümü talebi ile hazırlanan dilekçeyi Başbakanlığa iletti.
Açıklamanın tam metni:
Kalıcı ateşkes ve Kürt sorununun çözümü mümkündür!
Türkiye'nin pek çok yerinden olduğu gibi, 11 Ağustos'ta Ankaralı kurumlar olarak yaptığımız Acil Barış Çağrımızda, silahların susmasını talep ettik. Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümü için sorumluluk aldığımızı duyurduk. Bu çağrımızdan sonra, PKK, 20 Eylül'e kadar çatışmasızlık ilan etti. Bu ülkemiz için önemli bir fırsattır. Şimdi bu çatışmasızlığın kalıcılaştırılması için başta siyasi iktidar olmak üzere hepimize büyük bir görev ve sorumluluk düşmektedir. Bugün yine 11 Ağustos'ta yaptığımız açıklamada dile getirdiğimiz taleplerimizi yineliyor ve hükümet tarafından bir an önce yerine getirilmesini talep ediyoruz.
Kalıcı bir ateşkes, somut önerilere ön yargısız yaklaşılmakla mümkündür. Bu önerilerin aynı zamanda barışçıl çözüm zeminini güçlendirebileceği de gözden uzak tutulmamalıdır. Kalıcı bir çözümü mümkün kılmak için diyalog süreci başlatılmalı ve bu süreçten kendini çözümün tarafı olarak gören hiçbir aktör dışlanmamalıdır. Çatışmaların son bulabilmesi için yasaklardan arınmış bir diyalog ortamı oluşturulmalı ve inisiyatif sahibi şahsiyet ve dinamiklerin önerileri önyargısız olarak tartışılabilmelidir.
Siyasetin sorun çözücü işlevini yerine getirebilmesi için, bütün siyasal görüşlerin kendini rahatça ifade edebileceği özgürlüklere ve siyasal partiler rejimine ihtiyaç vardır. Bu nedenle başta temsilde adaletsizliğe sebep olan seçim barajı kaldırılmalı, siyasi partiler ve seçim yasası yasaklardan arındırılmalıdır. Bir yıldan uzun süren operasyonlarla tutuklanan bütün siyasetçiler, insan hakları savunucuları ve silahı bırakıp, barışa katkı yapmaya geldikleri için tutuklanan barış elçileri derhal özgürlüklerine kavuşmalıdır.
Barış için siyasi aktörlerin ve medyanın dilinin eşitliği ve özgürlüğü esas alması, çözüm için tüm tarafların katılabileceği bir müzakere zemininin oluşturulması önemlidir. Ölme ve öldürmeye dayanan politikaların sürdürülmesindeki ısrar bizlerin siyasete duyduğu güveni zedelemektedir. Bu nedenle başta hükümet olmak üzere tüm devlet kurumları ve siyasi partileri tüm acıları hissederek sorumlu davranmaya çağırıyoruz. Bu ateşkes süreci dar siyasi çıkarlara heba edilmemelidir; operasyonlar durdurulmalıdır.
Türkiye Barış Meclisi
28.08.2010