Eğitim sisteminin neresinden tutsak elimizde kalıyor. Akla hayale gelmeyecek rezaletler artık gündelik olaylar halinde yaşanıyor.
Bunlardan bir tanesini 10 Temmuzda yapılan KPSS sonrası yaşadık. Sınavdan sonra soruların çalındığı ortaya çıktı. Ancak ne hikmetse soruların kimler tarafından, kimlerden yardım alınarak çalındığı, kimlerin kopya rezaletinden yararlandırıldığı hala ortaya çıkartılmadı. KPSS’deki kopya rezaleti Deniz Feneri vakasının bir benzeridir. Olayın üstüne gidilmemektedir. Hükümet birinci dereceden sorumlu olduğu halde rezaleti günah keçisinin üzerine atmıştır.
Sınavda kopya çekilmesi, kopya skandalının çok geniş bir yelpazeye yayılması, işin içinde cemaat ilişkilerinin olması zaten meşruluğu sorgulanan KPSS’nin, merkezi sınav sistemi ve öğretmen atamaları politikalarının iflas ettiğini bir kez daha gösterdi. Hükümet ise bu durumu bile fırsat bilerek okullardaki açığı ücretli öğretmenlerle kapatma yoluna gitti.
Kopya rezaletinin ortaya çıkmasının ardından Eğitim Bilimleri sınavı iptal edildi. Bugün yapılan sınava 279 bin öğretmen tekrar girdi. Sanki 279 bin öğretmen daha önce bir sınavla üniversiteye girmemiş, öğretmenlik eğitimi almamış gibi tekrar sınava tabi tutuluyor. Öğretmenlerin tekrar sınava sokularak az bir kısmının öğretmen olarak atanmasının amacı ölçme ve değerlendirme değil, eğitimde güvencesizliği yaygınlaştırmak, istihdamı parçalamaktır. Şu an okullarımızda yaklaşık 150 bin öğretmen açığı vardır ve hükümet bunu ücretli öğretmenlerle kapatma yoluna gitmektedir. Yani AKP’nin eğitimde yarattığı yıkım okulları öğretmensiz, öğretmenleri işsiz bırakmaktadır.
AKP’nin eğitimi ticarileştirme hedefinin dışında net bir eğitim politikası yoktur. O yüzden eğitim sistemi yapboz tahtasına dönmüştür. Amaç bellidir; öğretmenlerin önemli bir kısmını ücretli çalıştırarak maliyeti azaltmak, eğitimin yükünü veliye yıkarak maliyeti azaltmak, eğitime yeterli kaynak ayırmayarak maliyeti azaltmak. Eğitimde özelleştirmenin önünü açmak.
Bu politikalar yüzünden onbinlerce öğretmen işsiz kalıyor, başka bölümlerden mezun işsiz üniversiteliler ücretli öğretmenliği geçici iş kapısı olarak görüyor. Öğrenciler senede bazen 7-8 öğretmen değiştiriyor.
Kısacası AKP’nin eğitimde yarattığı yıkım ülkemizin geleceğini karartıyor.
Yapılması gereken öncelikle Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun istifa etmesidir. Ardından bütün paralı eğitim uygulamalarına son verilmelidir. KPSS kaldırılmalı bütün öğretmenler güvenceli koşullarda istihdam edilmelidir.
Halkevleri olarak öğretmenlerimizin güvencesiz çalıştırılmasına karşı mücadelemizi veliler ve öğrencilerle birlikte büyüteceğiz. Parasız-bilimsel-anadilde eğitim hakkını ve öğretmenlerimizin güvenceli çalışma hakkını kazanana kadar mücadele edeceğiz.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI’NA SESLENİYORUZ!
- KPSS kaldırılsın.
- Formasyon alan tüm öğretmenlerin mezuniyet yıllarına göre atamaları yapılsın.
- Eğitimde güvencesiz çalıştırma biçimleri olan ücretli, sözleşmeli, vekil statüleri kaldırılsın ve yasaklansın!
- Öğretmen yetiştiren eğitim fakültelerinin, teknik eğitim fakültelerinin kontenjanı öğretmen ihtiyacına göre oluşturulsun.
Halkevleri Eğitim Hakkı Meclisi