Göreviniz olan insan yetiştirme ve hayata hazırlamakla şekillenen mesleğinizi, çok zor koşullar altında yaptığınızı biliyoruz. Kadrolu, sözleşmeli, ücretli diye parça parça edilen mesleğiniz sizleri güvencesiz koşullarda çalışmaya zorluyor. Bir zamanların en garantili mesleğinin artık hiçbir güvencesi kalmadı. 50-60 kişilik sınıflarda 30’ar saat derse girerek mesleğinizin asgari gereklerini bile yapmakta zorlanıyorsunuz.
Biz öğrenci velileri de çocuklarımızın iyi eğitimli insanlar olarak hayata hazırlanmasını istiyoruz. Fakat eğitim sistemindeki dönüşümle birlikte paramız olmadan çocuklarımızın iyi bir eğitim alması mümkün olmuyor. Farkında olmadan çocuklarımızı bu koşuşturma içinde birer yarış atı olarak hazırlıyoruz hayata, biz veliler de birbirimizle yarışıyoruz. Bazen size kızıyoruz, bazen çocuğumuza, bazen kendimize… Oyun çağında iyi bir ilkokul, yeteneklerini geliştireceği kendini ifade edeceği dönemde iyi bir lise, hayatını yönlendireceği yaşama ve istediği şeyi yapmaya hazırlanacağı dönemde iyi bir üniversiteye gidebilsinler diye çocuklarımızın üzerlerinde baskı kuruyoruz farkında olmadan…
Okullarda aidat, temizlik, fotokopi, kurs parası derken oluşan aylık öğrenci masrafını sizler de biliyorsunuz. Tüm bu masrafları ödeyebilmek için taksite giriyoruz, kredi çekiyoruz, ekmeğimizden kısıyoruz. Çocuklarımız okuyabilsinler diye.
Devletin üzerinden atarak, bizlere yüklediği okulların araç gereç masraflarını ödemekten usandık! Çocuğumuzun tüm bir eğitim hayatı boyunca dersane parası, sınav parası, harç parası…diye para ödemeye mahkum bırakılmaktan usandık!
Devlet eğitimin bir insan hakkı olduğunu unutturup, bizleri müşteri siz eğitimcileri tüccar olarak görüp eğitimi bir ticari faaliyet olarak sürdürürken hükümetin “zorla bağış yapmak yasak “ yalanından usandık.
Biz veliler olarak çocuklarımızın parasız ve bilimsel bir eğitim almasını istiyoruz.
Çocuklarımızın geleceklerinin çalınmasına artık seyirci kalmak istemiyoruz.
Veliler olarak biliyoruz! Sizin düşük ücretlerle, sözleşmeli veya ücretli olarak çalışmanızla bizim eğitime, sağlığa, suya, en temel haklarına para harcayarak ulaşmamız aynı nedenden kaynaklanıyor. Ve biliyoruz ki bir insan ve yurttaş hakkı olan eğitim hakkımıza birlikte sahip çıkabiliriz. Siz eğitimcilerin toplumun önünü açan, aydın kimliğinizle, bizim yanımızda olmanızı istiyoruz. 10 Nisan’da sizleri de eğitim hakkımıza sahip çıkmak için Ankara’ya MEB’in önüne çağırıyoruz…
HALKEVLERİ EĞİTİM HAKKI MECLİSLERİ