Hatay Halkevi Suriye’de yaşanmakta olan gelişmeler ve bu gelişmelerin Hatay kentine yansımalarına dair bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Hatay Halkevi önünden saat 16.30’da başlayan yürüyüş Saray Caddesi boyunca sürerek Ulus Meydanında yapılan basın açıklamasıyla son buldu.
Tunus’ta başlan ve tüm Ortadoğu coğrafyasında etkilerini gösteren halk ayaklanmaları sınır komşumuz Suriye’de de yansımalarda bulunmuştu. Suriye sınırında bulunan Hatay kenti coğrafi, sosyal ve ekonomik bağları nedeniyle gelişen süreçten doğrudan etkilenmekte.
Bu süreçte Hatay Halkevi bir basın açıklaması gerçekleştirerek gelişmelere dair bakış açısını açıkladı. Hatay Halkevi adına basın açıklamasını Hatay Halkevi Başkanı Eylem Mansuroğlu okudu. Mansuroğlu okuduğu açıklamada; Ortadoğu gelişen halk ayaklanmalarının emperyalist güçler ve işbirlikçileri tarafından manipüle edilmeye çalışıldığını belirtti. Başta ABD olmak üzere emperyalist güçlerin Ortadoğu’da bulunan ülkelerin neo-liberal sistem içinde tutulması için özel çaba sarf ettiğini dile getirdi. Mansuroğlu, bu genel çabanın Suriye’de de gözlemlendiğini belirtti. Suriye’de gelişen sürecin ABD ve ülkemiz iktidarı AKP tarafından emperyal çıkarlar çerçevesinde yönlendirilmeye çalışıldığını tespitini konuşmasına ekledi. Açıklamada AKP iktidarının uzun süre Esat rejimiyle yakın pozlar verdiği belirtilirken, bu sürecin tam tersine döndüğüne dikkat çekildi. AKP iktidarının Hatay kentinde bulunan çadır kamp üzerinden siyaset yaptığını, Suriye’de silahlı mücadele veren güçler üzerinden Suriye’ye müdahalede bulunduğu, yaptığı açıklamalarla mezhepsel gerilimleri yükselttiği ve İHH gibi güdümlü yapılar aracılığıyla siyasi etki alanını arttırmaya çalıştığı tespitinde bulunuldu.
Savaş istemiyoruz, savaşa ortak olmakta istemiyoruz!
Mansuroğlu MGK toplantıları sonrası ordunun savaşa hazırlandığına dair gazetelerde manşetler atıldığına dikkat çekerek Suriye’yi hedef alan bir savaşı istemediklerini ve böyle bir savaşa ortak olmakta istemediklerini belirtti. Mansuroğlu AKP iktidarı döneminde Türkiye’nin 12 Eylül karanlığından daha geriye gittiğini belirtirken böyle bir ülkenin iktidarının hiçbir ülkeye demokrasi dersi veremeyeceğinin altını çizdi.
Ülkemizin “terör” hükümlülerinin üçte birini barındırdığını ve AKP iktidarının ülkemizin tamamını cezaevine çevirdiği tespitinde bulundu.
Mansuroğlu Esat rejimini de sürdürmekte olduğu neo-liberal politikalar nedeniyle eleştirirken, Suriye’de halkçı, devrimci bir demokrasi yeşermedikçe Suriye’nin dış müdahalelere karşı açık bir ülke olma özelliğini koruyacağı tespitinde bulundu.
Basın açıklamasının sonunda halkların kardeşlik içerisinde yaşadığı, sosyal ve siyasal haklarının tanındığı ve emperyalistlerin defedildiği bir Ortadoğu coğrafyasının hayalini kurduklarını ve bunun için mücadele ettiklerini belirtti.
Basın açıklaması sırasında sık sık “AKP elini Suriye’den çek, Katil ABD işbirlikçi AKP, İsrail’e kalkan olmayacağız” sloganları atıldı. Basın açıklamasına halkın desteği dikkat çekti.